Graeme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hadi Graeme!
Graeme Cumartesi.
Gördün mü, Graeme?
Graeme! İşte böyle.
Yapımcı: Graeme Revell.
Graeme, tebrik ederim!
Sayın Graeme Poulson.
Graeme, ne oluyor lan!
Yönetmen Graeme Clifford.
Graeme, böyle yapma.
Yönetmen: Graeme Cambell.
Sessizlik iyidir, Graeme.
Sen ve Graeme, siz çocuklar.
Niye hiç konuşmadığını anlayabiliyorum, Graeme.
Yönetmen: Graeme Campbell.
Graeme, yeterince şey yaptın.
Filmin Yönetmeni: Graeme Clifford.
Graeme geceyi dışarıda geçirmiş.
Biri neden pansiyona bağış yapar ki, Graeme?
Graeme Parkı( yaklaşık olarak 10,7 km).
Tanrım, Graeme, hızlı sür şunu!
Graeme ile durumlar nasıl?
Ben Graeme Miller. Kimya mühendisiyim.
Graeme Jenkins cinayetini araştırıyoruz.
Hayır, Graeme, popon o şortun içinde büyük gözükmüyor.
Graeme, bebeğim, telefonuna neden cevap vermiyosun?
Profesör Graeme Barkerın ekibi Kürdistan Bölgesel Yönetiminde, Şanidar mağarasını kazıyorlardı.
Graeme Obree artık bir eski dünya şampiyonu.''.
Graeme ve ben hep beraberdik. Yani, en az 6 ay falan.
Graeme Obreenin, Dünya Şampiyonluğunu kazanmasını engellemek için her yol mübahtır.