Kafeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kafeye gidelim.
Neden kafeye?
Kafeye gidin.
Bugün kafeye geldi.
Kafeye gidiyorum.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Bir gün kafeye gittik.
Kafeye doğru gidiyor.
Bayramı çağırmışlar kafeye.
Benim kafeye gitmem gerek.
Bu yüzden dün kafeye gittim.
Kafeye gidiyoruz, değil mi?
Tree Hill Kafeye hoş geldiniz.
Kafeye, bir blok ötede.
Bu akşam kafeye gideceğim, Pierrot.
Sonra karşıya geçip, kafeye girdiler.
Astrid kafeye yaklaşıyor.
Mott Caddesindeki kafeye git.
Okuldan kafeye nasıl gittiniz?
Kaldırımın karşısındaki kafeye baktı.
Kafeye özür dilemek için gelmiş.
Her halükârda benim kafeye getirin onları.
Bu kafeye ekmek getiren adam.
Yaklaşık 16 saatsüren rehine krizinin sonunda polis kafeye girerek müdahale etmişti.
Kafeye varıncaya kadar durma, hatta yavaşlama.
Merhaba, Laura, kafeye bugün neden gelmedin?
Kafeye ilk geldiğinde onu… onu hissettim.
Hatırlıyor musun, kafeye gitmiştik ve Zayn gelmemişti.
O gece kafeye geldiğinizde, size çok kaba davrandım, değil mi?
Haleyden kafeye dönmesini ben rica ettim. Sence de bir sakıncası yoksa.
Han Nehri kafeye gidersek sanırım akşama kadar birlikte olacağız.