Müsamaha Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Asla müsamaha etmeyiz zaten.
Yani yalana hiç müsamaha yok….
Buna müsamaha gösterilemez!
Size şimdiye kadar çok müsamaha gösterdim!
Müsamaha göstermeyeceğin bir şey.
Greendalee müsamaha ediyorum.
Müsamaha sınırlarının geçilmiştir.
Kimsede müsamaha yoktur.
Fakat ondan faydalanılmasına müsamaha etmem!
Çok müsamaha gösterdiğimi söylüyorlar.
Burada böyle davranışlara müsamaha gösterilmez.
Hiç müsamaha da gösterilmesin….
Burada böyle davranışlara müsamaha gösterilmez.
Bu müsamaha daralırsa ne olur?
Umursamayarak ya da tepkisiz kalarak kötülüğe pasif müsamaha.
Ve bu müsamaha edemeyeceğim bir tehdit.
Bir hata yaptınız ve burada hatalara müsamaha edilmez. Kovuldunuz.
Sıfır müsamaha politikası izlemem gerekiyor.
Başbakan Hatoda'' Onlardan öylece kurtulmaya müsamaha gösteremem.
Müsamaha gösterilmesi gereken bir şeymişim gibi?
Kamu yozlaşması müsamaha gösteremeyeceğim bir şey.
Müsamaha etmeyeceğim tek şey varsa o da bir yalancıdır!
Tanrı korusun da jüri bana müsamaha falan göstermesin sakın!
Müsamaha, bir ağabeyin merhametini hissediyor olmalısınız.
Saygısızlık etmek istemem ama o kadına neden hâlâ müsamaha gösteriyorsunuz anlamıyorum.
Hiçbir müsamaha, istisna ve taviz söz konusu olmayacak.
Bu Fetih ile bütün dünyaya müsamaha ve insan hakları dersi verilmiştir.
Müsamaha gösterirseniz, bayanlar ve baylar, birkaç satır geriden alacağız.
Geç kalmaya müsamaha gösteremem yani bugün para ödemiyorum.
Eğer ben onlara müsamaha edebiliyorsam sen de bu şahesere müsamaha etmelisin.