Onu ortadan kaldırmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Göreviniz onu ortadan kaldırmak.
Eğer enfeksiyon tespit edilmişse, onu ortadan kaldırmak zorunda.
Bu yüzden Arzu onu ortadan kaldırmak istemişti.
Böylece, kitle işbirliği projeleri ile bu heterojenliği kaldıraç yerine onu ortadan kaldırmak için denemek için en iyisidir.
Eğer tehdit bulur, onu ortadan kaldırmak zorunda.
Böylece, kitle işbirliği projeleri ile bu heterojenliği kaldıraç yerine onu ortadan kaldırmak için denemek için en iyisidir.
Eğer enfeksiyon keşfetmek, onu ortadan kaldırmak zorunda.
Eğer tehdit tespit ederse, onu ortadan kaldırmak zorunda.
Bu yapar tırnak mantarı inatla dirençli, bu yüzden onu ortadan kaldırmak ve uygun, erken tedavi ile tekrarını önlemek.
Bu nedenle,akne kurtulmak için belirli bir yöntem seçerek, onu ortadan kaldırmak için hastalığın kök nedenini belirlemek için gereklidir.
Onları ortadan kaldırmak için hazırlanmalıyız.
Onu ortadan kaldırmamız gerek.
Onu ortadan kaldır.
Evet ama onu ortadan kaldırmazsanız nasıl gidecek?
Onu ortadan kaldırmalı ve işi bitirmeliyiz.
Bir şey bulduklarını düşünüyorlar ve onları ortadan kaldırmak istiyorlar.
Bu hastalık belirtilerinin tezahürünü azaltır, ancak onu ortadan kaldırmaz.
Bazen bir dostun düşmanın olur ve onları ortadan kaldırmak zorunda kalırsın.
Eğer Mulder bu kadar büyük tehditse, neden onu ortadan kaldırmıyoruz?
Şifreleme bu riski azaltır ama onu ortadan kaldırmaz.
Silahını çek ve onu ortadan kaldır.
Duncan ve arkadaşları endişelendi ve onu ortadan kaldırdılar.
Onları ortadan kaldırmaz.
Onları ortadan kaldırmalısın.
Sonra onları ortadan kaldırman çok zor olacak.
Eğer önce onları ortadan kaldırmazsak sonunda onlar bizi öldürecek.
Onları ortadan kaldır.