Sardalye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bedava sardalye.
Sardalye yediğinde.
Gümüşi sardalye grisi?
Sardalye ister misiniz?
Jambon, peynir ve sardalye.
Sardalye olsun ismin!
İşte burda, hint yağlı sardalye.
Sardalye bile mi yok?
İki konserve sardalye, 5 frank.
Sardalye yemekten bıktım.
Bu kutuda bir sardalye kalmış.
Sardalye için emniyet kemeri.
Biz her zaman taze Sardalye kullanırız.
Sardalye, karides bir de tuna.
Yarın gittiğimde sana sardalye getirebilir miyim?
Sardalye seversin, değil mi Jack? Severim.
Benim tercihim de sardalye yemekten yana Papa Cenapları.
Sardalye, hamsi ve salata sipariş ettiler.
İlk önce uskumru sonra da sardalye yapacağım.
Biraz sardalye alayım.
Samanthaya en sevdiği balıkçıdan sardalye getirdim.
Biraz sardalye yiyelim.
Neye dokunsa altına dönüştüğü için sardalye bile yiyemiyordu.
Madem kaderde sardalye olmak var, zeytinyağında durayım bari.
Arkadaşım iki gün önce gelmiş ve ona bedava sardalye vermişsin.- Hayır.
Boş sardalye kutusunu, benim geri dönüşüm çöpüme mi atıyorsun?
Bütün bulabildiklerim bunlar, ekmek, sosis, meyve, biraz da sardalye.
Eski bir Wertheim kasasını sardalye konservesi gibi açmak senin tarzın değil, Kirsch.
Ve bu gece ki akşam yemeği seçeneklerimiz, sardalye veya sardalye.
İşten çıkıp bir adamın yanına uzandıklarında kutudaki sardalye kadar romantik oluyorlar.