Sponsoru Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sponsoru bile yok.
Üstelik sponsoru da vardır.
Mcgrathle konuştum. Donnienin sponsoru.
Hiçbir sponsoru yoktu.
Kulübünüzün her zaman bir sponsoru olmalıdır!
Hiçbir sponsoru yoktur.
Kuzey Carolinadaki finansal sponsoru.
Millienin sponsoru musunuz?
Sponsoru olarak, gerçek yamayı hak ettiğini düşünüyorum.
İletişim sponsoru HUAWEI.
Babamın kredi kartı, bu küçük maceramızın sponsoru.
Okulun sponsoru var mıdır?
Group Lotus ise isim sponsoru oldu.
Hayır, Kyleın sponsoru olduğunda kardeşin söylemişti.
Onun barı, yerel bir genç futbol takımının sponsoru.
Etkinliğin sponsoru UNDP.
Michael Caine, Arthur Tressler, bir sigorta şirketi patronu ve dört süvarinin sponsoru.
Kaç seminerin sponsoru Kroehner.
Kulübün sponsoru ilaç şirketi olan Ratiopharmdır.
Beecherdaki futbol sahasının sponsoru bir cenaze şirketi.
Mariçin dediğine göre Rehn, Bistra-Gençlik Spor Oyunlarının sponsoru olmayı kabul etti.
Bunların arasında proje sponsoru veya üst düzey yöneticiler yer alabilir.
BİR SALAĞIM Sıradaki ödülümüzün sponsoru Heinrich Bratwurst.
Gece yarısı gibi başlayacakmış, sponsoru Myirt Votka ve bir çeşit uyuşturucu satıcısıymış.
Haryana Spor müsabakalarının sponsoru Astral Pipetır.
Bu seçmelerin sponsoru da onlar.
Ayrıca her yıl Müzenin araştırma-eğitim faaliyetlerine ulaşım sponsoru olarak katkıda bulunmaktadır.
Kendisi zaten terör örgütünün sponsoru ve onları sürekli Elyseede ağırlıyor.
Pompeo, İranın dünyadaki en büyük terör sponsoru olduğunu iddia etti.
Ne de olsa koskoca Amerikan başkanı kasabanın sponsoru olmayı kabul etmiştir!