Tansiyonu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tansiyonu düşüyor.
Yine başka bir gün tansiyonu.
Onun tansiyonu çok düşük.
Yine başka bir gün tansiyonu.
Tansiyonu iki koldan ölçtürün.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Ve Kaptan Blighin tansiyonu yükseldi.''.
Tansiyonu düzenlemeye yardımcıdır.
ABD kasıtlı olarak tansiyonu artırıyor.
Tansiyonu ölçmekte fayda var.
Bu gelişme de bölgede tansiyonu artırabilir.
Tansiyonu strese tepki veriyor ve bağırmak.
Pyongyangın girişimi bölgedeki tansiyonu yükseltti.
Rusya ile tansiyonu düşürmek istiyoruz.
Aynı şey kalp seviyesi… solunumu ve tansiyonu için geçerli.
Tansiyonu yükseltmek belki de savaş çıkartmak.
Kalp hızı 120, solunum 40, tansiyonu dokuza altı ve düşüyor.
Tansiyonu yükseltmeye çalışıyorum ama fetal kalp atışı yok.
Ciğerleri açıyor, tansiyonu yükseltiyor ve kalbi hızlandırıyor.
Tansiyonu 6,4e 2,2. Ventriküler taşikardi nöbetleri geçiriyor.
Karnında ezikler var. Tansiyonu düşük. Sol bacağında geniş bir yara var.
Bazı insanlar diğerlerinden daha iyi yüksek göz tansiyonu tolere edebilir.
Jacksonın tansiyonu düne göre biraz düşmüş gibi.
Bu adım çok provokatif ve bölgede tansiyonu artırma riski taşıyor.
Böylece kahvenin, tansiyonu hızlı bir şekilde yükselttiği ortaya çıkarılmıştır.
Bu adım oldukça provokatif ve bölgede tansiyonu arttırma riski taşıyor.
Eğer tansiyonu düşüremezsek kalbine aşırı yük binecek ve iflas edecek.
Yaşında, kalbi tekliyor, tansiyonu yüksek ve kafasında kırık var.
Götür onu. Bırak tansiyonu için Lugash Başkanı endişe etsin.