Telkin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Telkin yoluyla.
Hipnoz Telkini.''.
Telkin kodları başlatılıyor.
Hayır, kendime telkin yapıyorum.
Telkinin gücü bu.
Yazarların telkin etmeye çalıştıkları ne?
Telkin nasıl yapılır? Edit.
Pek fazla güven telkin eden biri değilsiniz.
Telkin kayıp ruhları iyileştirir.
Halen dedemin telkinlerini tutmaya Çalışırım.
Telkin ya da tehdit… bazen güzel bir yoldur.
Yine de Reinhardtın hastaları için güven telkin etmiyor.
Heryerde telkin görüyorsun, Jane.
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
Bu telkinlerin üç ana hedefi vardı.
Adli analiz kendini vurduğunu sonra da visserı vurduğunu telkin ediyor.
LSD onu telkinlere yatkın hale getiriyor.
Bana sorduğun soruyu doğru anladıysam muhafazakarların çocuklarına kendi inançlarını telkin etmesinin doğru olduğunu düşünüp düşünmediğimi soruyorsun.
Yenilgi telkin eden bir Alman casus.
Oberst von Scherbach der ki,'' Almanların zaferi ufuktabelirdiğinden Amerikalı mahkumlara Hitlerin öğretileri telkin edilecek.
Gerçeği telkin etmez, ama hatadan korur.
Bu kıkırdamalar,“ temsil” ve“ çeşitlilik” için savunuculuk yapmak için çok hızlıdır,ancak yalnızca bir yönde ve sadece insanları telkin etmek amacıyla.
Annem bana telkin için nişan ilanlarını gönderiyor.
Bizim etnik ve kültürel çeşitlilik işgücü ile birlikte biz de dünyanın önde gelen üniversiteleri ile işbirliği içinde Yönetimi,Bilgisayar ve Mühendislik alanlarında Uluslararası uzmanlık telkin.
Tüm kültürel telkinlerinin beyhûde olmadığını göstermek istedim.
Müslüman çocuklar, kadınlar ve insan bombalar olarak kullanılan erkekler görünce Yani biz sadece fanatik, kana susamış İslamcılar cehenneme onlarılider bu mutsuz suçlular intihar tarafından telkin zorla pişman olabilir!
Artık sonrası hipnotik telkinler olarak kullanılacak iki tekniklerden birini kullanacak.
Orduya“ telkinde” bulunabilecek güç kim, ne cüretle“ sabırsız” davranılmasını telkin edebiliyor, Genelkurmay böyle bir“ telkini” nasıl sineye çekebiliyor?
Yani beynin içerisinde kendi kendini telkin eden bir kavram olmak zorunda yoksa dışarı giden bir şey sonsuza dek kaybolur.
Snowballın vaktiyle hayvanlara bir hayal gibi telkin ettiği şeylerden, elektrikli hayvan ahırlarından, sıcak ve soğuk sulardan, haftada üç gün çalışmaktan artık hiç bahsedilmiyordu.