Vadiye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Vadiye doğru.
Hayır, vadiye gideceğiz.
Vadiye doğru.
Bir yar ya da vadiye düşmüş…-… olmaları lazım.
Vadiye doğru ilerlediler.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Yani yolumuz vadiye.- Sizin yolunuz.
Vadiye doğru git.
Benim köyüm vadiye, Gan Dafna kadar hâkim.
Vadiye doğru aşağı istikamette.
Ona bu kasabaya ve tüm vadiye el koyduğumuzu söyle.
Bu vadiye bir isim buldum.
Yetişkinlerin peşindeki yavrular nihayet vadiye ulaşıyorlar.
Ben vadiye gideceğim.
Hayır, olmadık! Efsaneye göre Süvari vadiye hapsolmuş!
Hangi vadiye gidiyoruz?
İşte bu yüzden, yağmurlar bastırmadan önce o vadiye ulaşmak zorundayız.
Vadiye geri dönüp, park cezası keseceğim.
Bu incilerin gücüyle, vadiye tek başıma hâkim olabilirim!
Bu vadiye ulaştıklarında köle edindiler.
Cunninghamlar verilen nimete sadık kaldılar, hepsi vadiye güvenli bir şekilde vardılar.
Tüm vadiye inek ışınları saçıyordun.
Filistin, İsrail birlikleri Vadiye girerse Haması kontrol edemeyeceğini söylüyor.
Vadiye bahar tekrar geldiğinde… tekrar geri gelecek.
Allahtan vadiye taşınmışım. Çok daha güvenli.
Vadiye inmeye çalışacağım, hala güneş ışığı varken.
Çömleğini Vadiye getiren kişinin Tutankamon olduğunu düşünüyorum.
Ama vadiye ulaşması için bir saat daha gerek.
Belki, bu vadiye varırsak bir sinyal alabiliriz.
Siz bu vadiye gelmeden önce, aynısını oğluma sordum.
Karanlık bir bulut vadiye çöktü. Ve domuz tüm olanlardan dolayı kendisini suçladı.