Zenginleştiriyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunlar insanı zenginleştiriyor.
Hayal gücümüzü ve kültürümüzü zenginleştiriyor.
Bu da beni çok zenginleştiriyor.
Lara ürün portföyünü yeni çeşit ürünlerle zenginleştiriyor.
Bu da söyleşiyi zenginleştiriyor.
Combinations with other parts of speech
Yani bağlantılandırmak ve etkileşimli resim seçkisi yaratmak anlamı zenginleştiriyor.
Her yeni karakter, daha da zenginleştiriyor sizi.
Çinden gelen yaratıcı fikirler, Mercedes-Benz tasarımının çalışmalarını zenginleştiriyor.
Sözlüğü daha da zenginleştiriyor.
Çinden gelen yaratıcı fikirler, Mercedes-Benz tasarımının çalışmalarını zenginleştiriyor.
Sözlüğü daha da zenginleştiriyor.
İnteraktif bir harita programıolan mozaMapin dijital atlasları tarih ve coğrafya derslerinin araçlarını zenginleştiriyor.
Çeşitlilik kitabı zenginleştiriyor.
İnternete mobilite ekleyerek Nokia, şirketler içinyeni fırsatlar yaratıyor ve insanların günlük hayatlarını daha da zenginleştiriyor.
Yakın dostlarını zenginleştiriyor''.
Yeni güncelleme dövüş oyunu zenginleştiriyor Ejderha top Iki yeni oynanabilir karakter sunan bu sürüm 2.8 şiddetli Mücadele.
Sözlüğü daha da zenginleştiriyor.
Gönüllü yaptığımız işler okulları zenginleştiriyor, toplumlara canlılık getiriyor ve türlü çeşitli muhitlerden çocuklara daha büyük akademik başarılar elde edebilme olanağı sağlıyor.
Putin yakın dostlarını zenginleştiriyor''.
Bizim öğrenme yöntemi, kültür ve bilgi kapsamlı birbakış teşvik giderek daha karmaşık ve farklı dünyada sorumlu ve etik davranmaya öğrencilerimizin yeteneklerini zenginleştiriyor.
Koleksiyonu devamlı zenginleştiriyor.
Bu çok kültürlü atmosfer, oluşumu zenginleştiriyor, ufkunu genişletiyor ve öğrencilerimizi kültürlerarası bir toplumda ve kilise bağlamında beraber yaşıyor ve inanmaya hazırlıyor.
Yeniliklerle birleştirerek zenginleştiriyor.
Evet, YouTube gerçekten çok sayıda seçim için video hayatınla zenginleştiriyor.
Sözlüğü daha da zenginleştiriyor.
Önceki 3 albümün anlamını da derinleştirip zenginleştiriyor.
Bunlar da bizim ilişkilerimizi zenginleştiriyor.
Deniz yosunları okyanustan geliyor ve toprağı zenginleştiriyor.
Tamamen yeni fikirler pazarı zenginleştiriyor.
İnanıyoruz ki bu toplantılar bizleri de zenginleştiriyor.