ADLI TABIP Meaning in English - translations and usage examples

• coroner
• medical examiner
• forensics
• M.E
• the m
• coroners
• M. e

Examples of using Adli tabip in Turkish and their translations into English

Adli tabip misiniz siz?
Are you guys coroners?

Lucas Wahl, yardımcı adli tabip.
Lucas Wahl, Assistant M. E.

Adli tabip ne diyor?
So, what does forensics say?

Meslektaşım, Tom Hubbard, yerel adli tabip.
It's my counterpart Tom Hubbard… the District M. E.

Adli tabip parmaklarında bulmuş.
Forensics found traces of it on her fingers.

Bir süredir ölüymüş, adli tabip… en az iki gün diyor.
He's been dead awhile, the coroner says-- two days at least.

Adli tabip Rossinin… 20.30da öldüğünü söyledi?
Coroners have Rossi dying at what?

Hayır. Adli tabip raporu için morga gitti.
S report. the M. No. She's gone to the, uh… to the morgue to await.

Adli tabip DNA sonuçlarını yolladı. Ajanlar.
DNA results are back from the M. Agents.

Başkana adli tabip olarak elimden geleni seve seve yapacağımı söylersin.
Tell the mayor, whatever I can do as M.E., I'm happy to help.

Adli tabip derisinde parmak izi buldu.
Forensics have found a fingerprint on his skin.

Barrera ise… Adli Tabip ile nasıl temas kurduğunu bilmek istiyorum.
If it is Barerra, I want to know how she made contact with this Coroner.

Adli tabip, en az üç gündür orada olduğunu söylemiş.
Coroners say he was there at least 3 days.

Barrera ise… Adli Tabip ile nasıl temas kurduğunu bilmek istiyorum.
With this Coroner. If it is Barerra, I want to know how she made contact.

Adli tabip Carol Fincherın evindeki işini bitirdi.
Forensics have finished at Carol Fincher's place.

Doğru, adli tabip şimdi birinin ona vurmuş olabileceğini söylüyor.
Right, which the M.E. now says may have been caused by someone hitting him.

Adli tabip kalbinin bedeninden fırladığını söylemiş.- Hayır.
Coroner said his heart was ejected from his body. No.

David, adli tabip Dr. Snellden esas raporu almayi dusunuyor.
The original report from Dr. Snell, the medical examiner,-David is thinking about taking the.

Adli tabip yanıcı madde kullanılmış olabileceğini söyledi.
The M.E. said she thought an accelerant might have been used.

Çünkü adli tabip yüzeyde kalabilen 3 parmaktan iz alıp eşleştirmiş.
Because the M.E. was able to match prints from 3 of her fingers that broke through the surface.

Adli tabip kalbinin bedeninden fırladığını söylemiş.- Hayır.- Hayır.
Coroner said his heart was ejected from his body. No. No.

Adli tabip raporu için morga gitti. Hayır.
S report. the M. No. She's gone to the, uh… to the morgue to await.

Adli tabip. Salas dedi ki adli tabip otopsiyi bitirmiş.
The coroner had finished the autopsy. Salas said The coroner.

Adli tabip, cinayet silahının bahçe makası olabileceğini de söylemişti.
The M.E. did say the murder weapon could have been gardening shears.

Ön adli tabip raporunda her birinin bir aya aralıkla öldüğü yazıyor.
Preliminary M.E. reports they would each been killed about a month apart.

Adli tabip küvetten saç topladı ama sonuçları almamız birkaç gün sürer.
Forensics pulled hair from the sink, but it will be days before we get results.

Adli tabip Skaerbaekin kazağında kalan barut kalıntısıyla senin silahını eşleştirdi.
Forensics have matched residue from Skaerbaek's jumper to your gun.

Yerel adli tabip, yapay kalçadaki seri numarasından kimliğini teşhis etmiş.
A local M.E. I.D. would him from the serial numbers found on an artificial hip.

Adli tabip buradaki Apitoksinin Serenanın kanındakine uyduğunu söyledi.
Forensics says this stuff is a preliminary match to the apitoxin in Serena's system.

Adli tabip raporuna göre Ecstasy, yüksek miktarda metamfetamin ile seyreltilmiş.
According to the M.E. report, the Ecstasy was cut with a high volume of methamphetamine.