ARP Meaning in English - translations and usage examples

Noun
Adjective
harp
arp
harpı
lir
mızıka
harpı çalıyor
harps
arp
harpı
lir
mızıka
harpı çalıyor

Examples of using Arp in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Arp olamaz!
Not a harp!
O neydi? Arp mı?
A harp? What is that?
Arp mı? O neydi?
What is that? A harp?
Bir çeşit… arp.
Sort of like a… a harp.
Ya şu arp, ona ne dersiniz?
And what about the harp?
People also translate
Carla her akşamki gibi arp çalacaktı.
Carla was going to play the harp, like all night.
Arp romantiktir, taş kafalı.
A harp is romantic, you rock.
Sen istersen arp olabilir. Ama flüt olmaz.
We can have a harp if you like, but no flutes.
Arp ne anlama geliyor biliyor musun?
You know what harps mean?
Annemizin bir buluta oturmuş arp çalmadığını biliyoruz.
We know that Mom's not sitting on a cloud playing a harp.
Şu arp sesi beni geriyor.
Something about the sound of harps that makes me nervous.
Bossa nova standartlarında arp çalışımı duymak ister misin?
Would you like to hear me play a bossa nova standard on the harp?
Arp çalıyor. Unvanı yok ama iyi bir aileden.
But good family.-Plays the harp. No title.
Annemin bir bulut üzerinde oturup arp çalmadığını biliyoruz.
We know that Mom's not sitting on a cloud playing a harp.
O sadece arp sesleri duymuyordu.
Only with him, it wasn't harp noises.
Yani artık, akustik gitarın yerine… arp çalan birine sahibiz.
We're having a harp player. So now, instead of an acoustic guitar.
Hayır, arp sesini sevmiyorum.
No. I dislike the sound of the harp.
O düşünce Kuran nazilinden 300 yıl sonra ortaya çıktı. Ve çoğu İslam alimi,bulutların üstünde oturup arp çalan kanatlı insanlar fikrini onunla eşdeğer görüyor.
That idea only came into being 300 years later, and most Islamic scholars see it asthe equivalent of people with wings sitting on clouds and strumming harps.
Ben hiç arp çalan bir adam görmedim.
I have never seen a man play a harp.
Arp, atlasındaki 298 ile 310 arasında yer alan cisimlere bir altsınıf belirtmemiştir.
Arp did not give a subclassification for objects 298-310 in his atlas.
Etkileşim halinde iki gökada olan Arp 299, II Zw 96ya benzer şekilde genç ve güçlü starburst bölgeleri üretmektedir.
The interaction of the two galaxies in Arp 299 produced young powerful starburst regions similar to those seen in II Zw 96.
Jean Arp, Alman asıllı Fransız heykeltıraş, ressam ve şair d.
Jean Arp, German-French sculptor, painter, and poet b.
Istersen arp olabilir ama flüt olmaz.
We can have a harp, if you like, but no flutes.
Hiç arp çalan bir adam duydunuz mu?
Have you ever heard of a man playing a harp?
Cumartesi arp dersi vardı ama iptal oldu.
She had a harp lesson on Saturday, but it got canceled.
Carla arp çalardı diğer gecelerdeki gibi… mutlu ederdi. buraya dünyadan kaçarak saklanmış olan bizleri.
Carla would have played the harp, like every evening, and we would have been happy hidden away here, far from the world.
Cumartesi arp dersi vardı ama iptal oldu.
But it got canceled… She had a harp lesson on Saturday.
Carla arp çalardı diğer gecelerdeki gibi… buraya dünyadan kaçarak saklanmış olan bizleri… mutlu ederdi.
Away from the world, you and me… and we would all be happy,hidden here… Carla was going to play the harp, like all night.
Mutlu ederdi. Carla arp çalardı buraya dünyadan kaçarak diğer gecelerdeki gibi… saklanmış olan bizleri.
Carla would have played the harp, like every evening, and we would have been happy hidden away here, far from the world.
VV 340 veya Arp 302 olarak da bilinen UGC 9618, etkileşimin erken aşamalarındaki gaz zengini sarmal gökadalardan oluşan bir gökada çiftidir.
Arp 302, also known as VV 340 or UGC 9618 consists of a pair of very gas-rich spiral galaxies in their early stages of interaction.
Results: 223, Time: 0.0175

Top dictionary queries

Turkish - English