AVLUYA Meaning in English - translations and usage examples

• courtyard
• to the yard
• patio
• onto the promenade
• in the quad
• atrium

Examples of using Avluya in Turkish and their translations into English

Lütfen avluya dönünüz.
Return to your patio post, please.

İçinde ne olduğunu öğren. Sonra da avluya gel.
Find out what's inside and meet me in the quad.

Tamam. Avluya kim duvar koyar?
Okay, who walls up an atrium?

Burası sadece avluya açılıyor.
This only leads out to the atrium.

Avluya git ve ateşleri yak.- Finn. Finn!
Finn? Go to the yard and light the fires. Finn?

Dün akşam avluya bile gitmedim.
I didn't even go to the patio last night.

Avluya git ve ateşleri yak. Finn!- Finn.
Finn?! Finn? Go to the yard and light the fires.

Acil müdahale, avluya rapor.- Hey serseri.
Hey, punk. report to the yard. Emergency response.

Avluya git ve ateşleri yak. Finn!- Finn!
Go to the yard and light the fires.- Finn? Finn?!

Acil müdahale, avluya rapor.- Hey serseri.
Hey, punk. Emergency response, report to the yard.

Bundan eminim! Çitten sıçrayıp, avluya girdi.
I'm sure of it! He jumped the fence and entered the courtyard.

Bebeğim,- Avluya. Odaya zor çıkacağız.
Baby,- Courtyard. we're gonna hardly be in the room.

Bu arada Bayan DOneirasın arabası avluya doğru girdi.
When Mrs d'Oneiras' car drove into the courtyard. He was standing by the armoire.

Bebeğim,- Avluya. Odaya zor çıkacağız.
Baby, we're gonna hardly be in the room.- Courtyard.

Beş dakika sonra tehlikeli mahkûmlar avluya girecektir. Dikkat.
Dangerous inmates will be entering the courtyard in 5 minutes. Attention.

Peder, avluya su düşmemesine dikkat edelim.
Father, be careful not to let water fall into the courtyard.

Çitten sıçrayıp, avluya girdi. Bundan eminim!
I'm sure of it! He jumped the fence and entered the courtyard.

Avluya sızdın. Bir imparator generalinin yatağından.
Through the bed of an Empire general, Then you enter the courtyard.

Acil müdahale, avluya rapor.- Hey serseri.
Emergency response, report to the yard.- Hey, punk.

Avluya çıkmak istersen gömleğini giy. Evet? Thomas!
Yeah? Thomas! Put your shirt on if you want to go to the yard.

Çabucak bakıver avluya Anne Ağaç yanıyor mu,?
Quick, check the courtyard is Mother Tree on fire?

Avluya çıkmak istersen gömleğini giy. Evet? Thomas!
Thomas! Put your shirt on if you want to go to the yard. Yeah?

Yaşlı adamı avluya götürüp serbest bırakın.
Take the old man to the courtyard and then release him.

Avluya çıkmak istersen gömleğini giy. Evet? Thomas!
Yeah? Put your shirt on if you want to go to the yard. Thomas!

Acil müdahale, avluya rapor.- Hey serseri.
Hey, punk.- GUARD: Emergency response, report to the yard.

Avluya çıkmak istersen gömleğini giy. Thomas! Evet?
Yeah? Put your shirt on if you want to go to the yard. Thomas!

Bizi aynı kattan izlediğine göre büyük ihtimalle avluya karşı duruyordu.
So he's probably across the courtyard, watching us on the same floor.

Hey Lexi, avluya atık kutları koydurma planına bayıldım.
Hey, Lexi, love your plan to install composting bins in the quad.

O zaman Morn sana bar taburesiyle vurdu ve Avluya koşarak.
With the barstool and ran onto the Promenade And that's when Morn hit you screaming.

Doğrudan iç avluya gidecek ve hüküm vermemi bekleyeceksin!
You will go directly to the courtyard and you will wait for me to pass judgement!