Examples of using Ayak bileklerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ayak bileklerini gördüm.
Pekala, sen ayak bileklerini tut.
Ayak bileklerini gördük.
Pekala, sen ayak bileklerini tut.
Ayak bileklerini örttün mü?
Combinations with other parts of speech
Usage with adjectives
Usage with verbs
bileğimi burktum
bileklerini kesmiş
bileğini kırdı
onun bileğinibileğimi incittim
ayak bileğimi burktum
More
Usage with nouns
Pekala, sen ayak bileklerini tut.
Ayak bileklerini kırmış!
Teşekkürler.- Ayak bileklerini bantla, Ellie.
Ayak bileklerini tutarsın.
Biri bir kadının ayak bileklerini görmüş.
Ayak bileklerini sen tut.
Teşekkürler.- Ayak bileklerini bantla, Ellie.
Ayak bileklerini bantla, Ellie.
Ayak bileklerini kırdı oğlum!
Bundan sonra kadın dönüp erkeğin ayak bileklerini tutar.
Bana ayak bileklerini göster.
Unutma, bu masa başı işleri ayak bileklerini şişirebilir. Tamam.
Ayak bileklerini gördüm. Neredeyse bitiriyordu.
Unutma, bu masa başı işleri ayak bileklerini şişirebilir. Tamam.
Ayak bileklerini gördüm. Neredeyse bitiriyordu.
Ne yapıyorsun? Georgienin ayak bileklerini birbirine bağlıyoruz.
Ayak bileklerini tutup kıçınızı öpüp elveda demenizi öneriyorum.
Ne yapıyorsun? Georgienin ayak bileklerini birbirine bağlıyoruz?
Önce yavaşça ayak parmaklarını dişliyorum, sonra ayak bileklerini.
Bu 1800lerde ayak bileklerini göstermek gibi bir şey.
Görünen hiçbir belirti olmadan el ve ayak bileklerini nasıl kırarsın?
El ve ayak bileklerini bağladım ve evime götürdüm.
Bir ahtapot düşün ayak bileklerini tutmuş, seni aşağı çekiyor.
Senden eğilip ayak bileklerini tutmanı istediklerinde insan pek gülümseyemiyor.