Examples of using Deva in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Deva içeride.
Kendime deva bulamadım.
Pekala millet, bu Deva.
O deva siz olabilirsiniz.
Bu 113-D deva kuralı.
Combinations with other parts of speech
Usage with adjectives
Usage with nouns
Ben Deva! Neden bağırıyorsun adamım?
Bütün kötülüklere… deva olması için.
Bize bir deva ver lütfen.
Ben bu kalp ağrısına bir deva istiyorum.
Ben Deva, mesaj bırakın.
Gri saçlı kadından deva satın alır.
Dinle Deva… Baban artık dünyada değil.
Prensten önce miydi? Prens deva oldu?
Prens deva oldu. Prensten önce miydi?
Çinliler de hastalıklara deva olduğuna inanır.
Deva işe yaramaz bir adam mı ki ben arayınca geliyor?
Kilise ve fasulye her şeye deva değil demek.
Deva, neden bu kadar sinirlisin? Deva… Deva.
Ondan daha kötüsünü sakınmak istiyorsan bir deva bul.
Deva Raya oldukça güçlü ve becerikli bir liderdi.
Ama bunu söyleyemeden zavallı Deva öldü… Onu buldum.
Biliyor musun Deva… sen bir parça diva olabilirsin.
Hepiniz dinleyin. İsmail, Lakha, Bagha, Deva ve Arjan.
Deva senin beğendiğin kızı bulmamı söylemişti bana.- Söyle.
Benimle konuşuyorsun işte, Ben tıpkı Deva gibi konuşurum.
Geri dön. Deva işe yaramaz bir adam mı ki ben arayınca geliyor?
Siz de bu kızların derdine deva olan melek olmalısınız.
Yağmurcu iki deva sundu bana, sonra'' Hodri meydan'' dedi.
Umarım bütün dertlerime deva bulacak kadar zamanım olacak.
Her Tom, Dick ve Harry Deva olduğunu iddia ediyor?