GITMEK ISTEDI Meaning in English - translations and usage examples

• wanted to go
• wanted to leave
• she wanted to get
• he asked to go
• wants to go

Examples of using Gitmek istedi in Turkish and their translations into English

Cat gitmek istedi.
Cat wanted to leave.

Judy bu taraftan gitmek istedi.
Judy wanted to go this way.

Eve gitmek istedi.
She wanted to get home.

Bir keresinde işemeye gitmek istedi.
Once, he asked to go pee.

John gitmek istedi.
John wanted to leave.

Kız onu aradı, dansa gitmek istedi.
She calls, wants to go dancing.

O da gitmek istedi.
He wanted to leave, too.

Ayrıca çocuk da onlarla gitmek istedi.
Besides, the kid wants to go with them.

Sonra o gitmek istedi.
And then she wanted to go.

Tom Mary ile aynı üniversiteye gitmek istedi.
Tom wanted to go the same college as Mary.

Nathalie gitmek istedi.
Nathalie wanted to leave.

Tom gitmek istedi ama Mary biraz daha kalmasını istedi..
Tom wanted to leave, but Mary wanted to stay a little longer.

Max kampa gitmek istedi.
Max wants to go camping.

Tom gitmek istedi ama gidemedi.
Tom wanted to leave, but he couldn't.

Eve erken gitmek istedi.
He asked to go home early.

Eve gitmek istedi. Ne rezalet ama.
She wanted to get home. What a drag.

Tom eve erken gitmek istedi.
Tom wanted to go home early.

Evine gitmek istedi, Brooklyne.
Wants to go home. To Brooklyn.

Tedirgin oldu ve gitmek istedi.
She was aggitated and wanted to leave.

Tom eve gitmek istedi, ancak gidemedi.
Tom wanted to go home, but he couldn't.

Ve gecenin sonunda, Peter eve gitmek istedi.
At the end of the night, Peter wanted to go home.

Baban da Keioya gitmek istedi. Biliyor musun?
Dad wanted to go to Keio too. Did you know?

Damdan düşer gibi, ofisinize geldi ve amazona gitmek istedi.
Out of the blue, he walks into your office and wants to go to the amazon.

Tom erkenden eve gitmek istedi, ama Mary izin vermedi.
Tom wanted to go home early, but Mary didn't.

Raisa ailesiyle birlikte olabilmek için şehir barınaklarından birine gitmek istedi.
So she could be with her family. Raisa wanted to go to one of the city shelters.

Arkadaşım gitmek istedi. Onu kıramadım.
My friend wants to go, I have nothing to do anyway.

Cheryl gitmek istedi ama ben yardım gecesi için kalmamız gerektiğini düşündüm.
Cheryl wanted to leave, I thought it's best that we go to the benefit.

Bu senin suçun değildi. Gitmek istedi ama ben izin vermedim.
He wanted to leave, and I wouldn't let him.

Gabriel sinemaya gitmek istedi, biz de gittik..
Gabriel wanted to go to the movies, so we went.

Dohwa 1-dongun Sosyal Merkezine gitmek istedi ve ben de götürdüm.
He asked to go to Dohwa 1-dong's Community Center, so I took him there.