HESAPLAMA Meaning in English - translations and usage examples

• computing
• calculation
• computational
• calculating
• the accounting
• the math
• calculus
• figuring out
• calculations
• compute

Examples of using Hesaplama in Turkish and their translations into English

Burada hesaplama yapıyorum.
I do the math here.

Plan yapma ve hesaplama.
Planning and calculating.

Hesaplama yapmak ister misin?
You wanna do the math…?

Bir Çin hesaplama aleti.
Chinese calculating instrument.

Hesaplama kural kümesi yüklenemiyor:''% 1.
Can not load the accounting ruleset"%1.

Bu senin için hesaplama bile değildir.
It must not even compute for you.

Hesaplama yapmadım, ama düşündümde bize 3 sent getirecek.
I haven't done the math, but I think it will bring us another 3 cents.

Basitçe nasıl kazanacağını hesaplama meselesi değil mi?
Of figuring out how to win?

Ben hesaplama yapmayı severim.
I like to make calculations.

Basitçe nasıl kazanacağını hesaplama meselesi değil mi?
Isn't it simply a matter of figuring out how to win?

Dün gece hesaplama işini bitirdin mi?
Did you not finish your calculus last night?

Teknik olarak mümkün ama… Hesaplama yapmalıyım.
Technically, it's possible, but… I have to do some calculations.

Evet. Biraz hesaplama yaptık ve McGee hesaplama yaptı ve.
We did some math and… well, McGee did the math and.

Teknik olarak mümkün ama… Hesaplama yapmalıyım.
I have to do some calculations. Technically, it's possible, but.

Tek bir TARDISin… hesaplama gücüne bağlanmış… tek bir sonik.
One sonic… connected to the calculating power… of one TARDIS.

Size saygısızlık etmek istemiyorum ama hesaplama yönteminiz yanlış.
But your calculations are wrong. I mean no disrespect.

Tek bir TARDISin… hesaplama gücüne bağlanmış… tek bir sonik.
Of one TARDIS. One sonic… connected to the calculating power.

Annorax gibi görünmeye başlıyorsun-- daima daha fazla hesaplama.
You're starting to sound like Annorax-- always one more calculation.

İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.
The first calculating tool of mankind is called an abacus.

Hemen kafamda birkaç tane çok boyutlu tensör hesaplama yapıyorum.
I quickly do a few multi-dimensional tensor calculations in my head.

Evet. Biraz hesaplama yaptık ve… McGee hesaplama yaptı ve.
Yeah, we did some math and-- Well, McGee did the math.

Beynin alan duvarlarının yüzey gerilimini hesaplama konusunda ne düşünüyor?
How does your brain feel about calculating the surface tension of the domain walls?

En son hesaplama yaptığında… yanlışlıkla 300 dolar bahşiş bırakmıştık.
Last time you did the math we accidentally left a $300 tip.

Bu milisaniyede bin trilyon bağımsız hesaplama yapabilen… bir kuantum ittirme motoru.
Independent calculations every millisecond. This is a quantum drive engine that makes a thousand trillion.

En son hesaplama yaptığında… yanlışlıkla 300 dolar bahşiş bırakmıştık.
We accidentally left a $300 tip. Last time you did the math.

Hesaplama kredilerini nasıl kullanacagını bilmek istiyor… Laurie Breamden yeni satın aldıgı.
He wants to know how to redeem the compute credits he just bought from Laurie Bream.

AlphaGonun olasılık hesaplama tabanlı olduğunu ve sadece bir makine olduğunu düşünüyordum.
And that it was merely a machine. I thought AlphaGo was based on probability calculation.

O hesaplama olabileceğini düşündüğüm en düşük sınırda zaten şu an.
That calculation is already at the lowest limit of what I believe is possible.

Olasılıkları hesaplama eğilimini düşünürsek bize yüzde kaçlık bir başarı oranı verebilirsin?
Given your propensity for calculating probabilities, what chance of success do you give us?

Onun hesaplama yöntemi evrensel Turing makinasının özelliklerini önceden ortaya koymuştur.
His calculus ratiocinator anticipated aspects of the universal Turing machine.