KEKLER Meaning in English - translations and usage examples

• cakes
• cupcakes
• muffins
• brownies
• cake
• cupcake

Examples of using Kekler in Turkish and their translations into English

Yaş kekler hazır.
Brownies are ready.

Kekler nasıl bari?
How's that cupcake?

Bazı kekler pişirdim.
I baked some muffins.

Kekler için değil.
Not for the cupcake.

Bu sadece kekler için.
That's just for cake.

Kekler güzel görünüyor.
Cake looks good.

Burada esrarlı kekler tamamen yasal.
Hash brownies are totally legal here.

Kekler var, trüf var.
We got cupcakes, truffles.

Son zamanlarda gizemli kekler yediğin oldu mu?
Eat any mystery brownies lately?

Kekler. Zıplayacak mısın?
Muffins. Will you jump already?

Yapraklardan giysiler ve naneli kekler.
A wardrobe from leaves and Kendal mint cake.

Kekler klasiktir! Audrey Hepburnüz!
We're Audrey Hepburn! Cupcakes are classic!

Tavırlarınla, Onlarla'' yengeççe'' kekler olmalılar.
With your attitude, they should be"crabby" cakes.

Kekler. Yemek yemiyor gibi gözüküyorsun.
Muffins. You look like your not eating.

Size söylüyorum bu zımbırtı sadece kekler için değil.
I'm tellin' ya, this stuff isn't just for cakes.

Kekler. Yemek yemiyor gibi gözüküyorsun.
You look like your not eating. Muffins.

Pasta, kurabiyeler, kekler, hepsinin içinde iyilik var.
Pasta, cookies, cupcakes, in all their leavened goodness.

Ne çeşit bir kız koşer evine koşer olmayan kekler getirir?
What kind of girl brings non-kosher cupcakes into a kosher home?

Yengeççe kekler olmalılar. Tavırlarınla, Onlarla.
With your attitude, they should be“crabby” cakes.

İIk olarak… Bunlar krema süslemeli kırmızı kadife kekler.
First of all… this is a red velvet cupcake with buttercream frosting.

Eğer kekler vasat olsaydı onları almazdı.
If they were mediocre brownies, he wouldn't have taken them.

Minyatür bir kek silahı. Böylece ağzına küçük kekler ateşleyebilirdin.
A miniature cupcake gun, so you could shoot tiny cupcakes into your mouth.

Güzel kekler de bulduk. Eminim daha iyileri de vardır.
We found decent muffins, too, but I bet there's better.

Önce, Leon Tortshiner ile evlenmemi istedi. Çünkü ona küçük kekler getirdi.
First she tells me to marry Leon Tortshiner… because he brings her little cakes.

Oldu bil.- Kekler, mumlar, parti şapkaları ve şarkı söylemek yok.
You know, no cakes, candles, party hats, singing.

Khanom tan( Tayca: ขนมตาล)- Üzerleri kıyılmış hindistan cevizi ile süslenen hurma aromalı mini kekler.
Khanom tan- palm-flavoured mini cake topped with shredded coconut.

Ne bileyim kekler hakkında yada depolama ile iligli bir program?
Like, a show about cupcakes or storage or whatever?

Kutlama için pirinçli kekler de var. Çubuklarını fırlatmaya gerek kalmaz.
There are celebration rice cakes too, so he won't need to throw his chopsticks.

Küçük kekler veya bireysel kekler fiyat açısından daha verimli olabilir.
Smaller cakes or individual cakes can be more efficient in terms of price.

Anne çay ve kekler için sağ ol, ama şimdi bizi yalnız bırak.
Thanks for the tea and cakes mum, but leave us alone now.