Examples of using Mikrofonu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu mikrofonu indir.
Birkaç küçük vücut mikrofonu.
Mikrofonu sana kim verdi?
Millet, mikrofonu var.
Mikrofonu buraya yerleştireceğim.
Combinations with other parts of speech
Usage with adjectives
Usage with verbs
Usage with nouns
Sesle aktifleşen gırtlak mikrofonu!
Mikrofonu açayım mı, efendim?
Ve onlar… yüzüme mikrofonu doğrultuyorlar.
Mikrofonu test etmek için bir şeyler söyle.
Bir merhaba demek ve mikrofonu test etmek için uğramıştık.
Mikrofonu kapıp harika bir konuşma yapacağım.
Dördünden sonra mikrofonu öldüreceğiz ve şaka yapmıyorum.
Mikrofonu alıp başka bir şey yapmalarını söyledim.
Ya beni vur ya da neden o mikrofonu taktığını söyle.
Lütfen mikrofonu içeri getirir misin Alan?
Üstelik peşine düşenlerin sadece kamera ve mikrofonu var.
Stephanie mikrofonu nereye yerleştirdi?
Üstelik peşine düşenlerin sadece kamera ve mikrofonu var.
Sebastian, mikrofonu kapatır mısın lütfen?
O mikrofonu taktığını söyle. Ya beni vur ya da neden.
Ya beni vur, yada o mikrofonu neden taktığını söyle.
Bu mikrofonu senin şeyine yerleştirmeliyim sutyenine.
Aslında prezervatifleri mikrofonu kaplamak için kullanabilirsin.
Mikrofonu eline alıp şöyle dedi:'' Müşterilerin dikkatine.
Birinci doğum gününde kalem yerine mikrofonu yakaladığında şok olmuştum!
Ve şimdi mikrofonu açabilirsiniz. Birkaç numara yapacağım.
Ve mikrofonu gömleğinin altına yerleştirirken bana takılmayı severdi.
Paul Castellanonun evine mikrofonu başarıyla yerleştirmemiz herkesi heyecanlandırmıştı.
Mikrofonu, pikap platformu ve geçirmesi gereken dört saatlik yayın süresi var.
Kamera, yaka mikrofonu ve kurşun geçirmez donum kullanıma hazır.