OKUL GAZETESI Meaning in English - translations and usage examples

• school paper
• school newspaper
• the student newspaper

Examples of using Okul gazetesi in Turkish and their translations into English

Bu okul gazetesi.
It's a school paper.

Boş zamanlarında sürekli yazıyordu. Okul gazetesi için bir yazı hazırlıyordu.
He was spending all his free time writing this piece for the college paper.

Okul gazetesi arşivlerinden.
They're from the archives of the school paper.

Duyduğuma göre okul gazetesi yazıl alıyormuş.
Is open to submissions again. I heard the school newspaper.

Okul gazetesi benden röportaj istememişti.
I wasn't assigned to you by the school paper.

Hiçbir şey. Onunla okul gazetesi… için röportaj yapıyorum.
I'm interviewing him… for the school paper.- Nothing.

Okul gazetesi için yazmasini saglamaya çalistim.
I once tried to get her to write for the school paper.

Kız arkadaşımın röportajı var Roland Pollard ile, okul gazetesi için.
For the school paper. Just my girlfriend, uh… she has an interview with Roland Pollard.

O hafta okul gazetesi çıkmamıştı.
There was no school paper that week.

Okul gazetesi için bir toplantım var ve geç kaldım.
I have a meeting for the school newspaper and a late lab.

Birkaç hafta oldu. Anastasia okul gazetesi için benimle röportaj yaparken tanıştık.
A few weeks now, we actually met when Anastasia interviewed me for the student newspaper.

Okul gazetesi için komşumuzla röportaj yaptım.
I did an interview with the guy next door for the school paper.

Peki ya okul gazetesi The Red and Black?
What about the school paper, The Red and Black?

Okul gazetesi için makale yazıyorsun, değil mi?
You're the young man who's writing the article for the school paper.

Öbür gün okul gazetesi için resim çekmeni istiyor.
He wants you to take pictures the day after tomorrow for the student paper.

Okul gazetesi için makale yazıyorsun, değil mi?
Who's writing the article for the school paper. You're the young man?

Neptune Lisesinin okul gazetesi Navigator için bir makale yazıyorum.
I'm doing an article for the Navigator, the school paper at Neptune High.

Okul gazetesi için makale yazıyorsun, değil mi?
Who is writing the article for the school paper You are the young man?

Efendim, okul gazetesi için yazılar yazardım efendim!
Sir, i wrote for my school newspaper, sir!

Okul gazetesi için makale yazıyorsun, değil mi?
You are the young man who is writing the article for the school paper.

Efendim, okul gazetesi için yazılar yazardım efendim.
Sir, I wrote for my high school newspaper, sir.

Okul gazetesi, yıllık ya da başka bir şey mi yazıyorsunuz?
What are you writing a school paper on, dating or something?

Dorian, okul gazetesi için yazdığın hikayeyi okudum.
Dorian, I read that story you wrote for the school paper.

Okul gazetesi bugün Bay Hopfun gözetiminde gençlik merkezinde buluşacak.
Under the supervision of Mr. Hopf. The school newspaper will meet in the youth café today.

Onunla okul gazetesi… için röportaj yapıyorum.- Hiçbir şey.
I'm interviewing him… for the school paper.- Nothing.

Ama okul gazetesi için istisna yapabilirim.
But for a school paper I can certainly make an exception.

Ama okul gazetesi için istisna yapabilirim.
I can certainly make an exception. But for a school paper.

Şey, okul gazetesi için… onun bir resmini çekeceğim.
For the school newspaper. Uh, I'm gonna take a picture of her.

Anastasia okul gazetesi için benimle röportaj yaparken tanıştık.
We actually met when Anastasia interviewed me for the student newspaper.

Anastasia okul gazetesi için benimle röportaj yaparken tanıştık.
Interviewed me for the student newspaper. We actually met when Anastasia.