OPTIMIZE ETMEK Meaning in English - translations and usage examples

• to optimize

Examples of using Optimize etmek in Turkish and their translations into English

Batarya kullanımını optimize etmek için.
To optimize the use of your battery.

Nolan resim kalitesini optimize etmek için The Dark Knight gibi filmde IMAX kameralar fazla kullanılmıştır.
Nolan used IMAX cameras for much of the filming, including the first six minutes of the film, to optimize the quality of the picture.

DOHC VTEC sistemi, yüksek devirli bir DOHC motorunda hem gücü hem de torku optimize etmek için geliştirilmiştir.
The VTEC system provides the engine with valve timing optimized for both low and high RPM operations.

Taylorizm doğdu ve süreci optimize etmek için hareket-zaman etüdü kullanılmaya başlandı.
Taylorism was born, and time-motion studies were used to optimize processes.

Gourley: Yani, kalabalığın içinde hareket eden insanlara baktığınızda, optimize etmek istedikleri birkaç temel denklem var.
Gourley: So, when you look at people moving in the crowd, they have got a few basic equations they want to optimize.

Kısa süreli kiralama yazılımlarını optimize etmek için bir algoritma geliştirdiler. Ve yakın zamanda start-up Crashi elde ettiler..
And? And they recently acquired the start-up Crash, which developed an algorithm to optimize short-term rental software.

Nokia Xpress Tarayıcı, web sayfalarını cihazın kapasitelerine ve ekran boyutuna göre optimize etmek için ara bir Nokia proxy sunucusu kullanır.
Nokia Xpress Browser uses intermediate Nokia proxy servers to optimize web pages based on the capabilities and screen size of the device.

Yoğunluk ölçeğini optimize etmek önemlidir, çünkü piklerin göreceli yoğunluğu yapının saptanmasında anahtar bilgidir.
Optimizing the intensity scale is critical because the relative intensity of the peaks is the key information from which the structure is determined.

Polarize filtreler gökyüzü ile yansıma veya saçılma dahil olduğu sahneleri fotoğrafını sonuçlarını optimize etmek için bu efektler kullanılmaktadır.
Polarizing filters use these effects to optimize the results of photographing scenes in which reflection or scattering by the sky is involved.

Hesaplarıma göre, buluşunu optimize etmek, konsepti kanıtlamak falan 80 milyon eder.
To optimize your discovery, assuming proof of concept. By my calculation, it would take roughly 80 million.

Modern NMR spektrometrelerde laynerleme otomatik olarak ayarlanır ancak bazı durumlarda cihazı çalıştıran kimse layner parametrelerini, olarak en iyi mümküm çözünürlüğü elde etmek için, manuel olarak optimize etmek zorundadır.
In modern NMR spectrometers shimming is adjusted automatically, though in some cases the operator has to optimize the shim parameters manually to obtain the best possible resolution.

Takip cihazları ve sensörler performansı optimize etmek için opsiyonel olarak sunulur fakat takip sistemleri uygulanabilir verimi% 45e kadar arttırabilirler.
Trackers and sensors to optimise the performance are often seen as optional, but tracking systems can increase viable output by up to 45.

DuPont araştırmacısı, varolan kimyasal buhar birikimi( CVD) teknolojisiyle maliyet ve performans açısından rekabetçi olan yeni bir solüsyon kaplı AMOLED ekran teknolojisi için kaplama işlemlerini optimize etmek için hesaplamalı akışkanlar dinamikleri( CFD) yazılımını kullandı.
Researchers at DuPont used computational fluid dynamics(CFD) software to optimize coating processes for a new solution-coated AMOLED display technology that is competitive in cost and performance with existing chemical vapor deposition(CVD) technology.

Optimizasyon alanında, kontrol stratejilerini optimize etmek için fiziksel süreçlerin simülasyonları evrimsel hesaplama ile birlikte sıklıkla kullanılır.
In the field of optimization, simulations of physical processes are often used in conjunction with evolutionary computation to optimize control strategies.

Sovyet tip planlama, merkezi yatırım kararları, ekonomik girdilerin idari tahsisi, mevcut girdiler ve hedeflenen çıktılar arasındaki dengeye ulaşmak için maddi dengeler ve bir dereceye kadar planları optimize etmek için doğrusal optimizasyonun kullanılmasını içeren bir ekonomik planlama biçimidir.
Soviet-type planning is a form of economic planning involving centralized investment decisions, administrative allocation of economic inputs, material balances to reach equilibrium between available inputs and targeted outputs, and to some extent the use of linear optimization to optimize the plans.

Yeni bir performans denetleyicisi, gerçek zamanlı olarak performans veya pil ömrü için optimize etmek için belirli bir görev için hangi çekirdek çiftinin çalışması gerektiğine karar verir.
A new performance controller decides in realtime which pair of cores should run for a given task in order to optimize for performance or battery life.

Yapısı, olası fonksiyonel çözüm modellerinin mimari sağlamlığını optimize etmek ve işlevler arasındaki bağlanmayı analiz etmek için matematiksel olarak uygundur.
Its structure is suited mathematically to analyze coupling between functions in order to optimize the architectural robustness of potential functional solution models.

Optimize etmeyi öğreniyor. Şu anda kendi kendini….
And now, it is teaching itself how to optimize.

Aynı ayda, Crytek CryEngine modifiye ederek AMD64 için optimize etti.
In the same month, Crytek modified CryEngine to be optimized for AMD64.

Paketleme hacmini optimize etmeye ilk çalışanlar biz değiliz ya da su geçirmezlik sağlamaya ya da bir yapıyı ısıtmaya ve soğutmaya ilk çalışanlar biz değiliz.
We're not the first ones to try to optimize packing space, or to waterproof, or to try to heat and cool a structure.

Android toplam bellek kullanımını azaltmak için yardımcı verileri optimize etti ve verimsiz Google uygulamalarını tespit etti. Böylece Android toplam bellek kullanımını azaltmak için yardımcı oldu.
This data was used to optimize and decouple Google apps and services found to be inefficient, thus helping to reduce the overall memory usage of Android.

Hoşunuza gidecek. Bir kez kritik kullanıcı yoğunluğuna ulaştığımızda… sistemin içinden geçen verinin hacmi… sinir ağının, platformu optimize etmesine olanak sağlıyor.
The volume of data moving through the system will enable the neural net to start optimizing the platform. Then, once we hit a critical mass of users.

Bunun nedeni, mevcut ekonominin sadece üretimi optimize etmesi ve dünyanın her yanındaki insanların ihtiyaçlarını göz ardı etmesidir..
That's because the current economy only optimizes production and so it fails to meet the need of people all over the world.

Onu son kez optimize ettiklerinden sonra… aklından saniyede kaç düşünce geçtiğini hesaplayamadılar.
After they optimized it for the last time, they lost track of how many thoughts it has per second.

Son kez optimize ettikten sonra… saniyede kaç düşünce geçtiğini sayamamaya başladılar.
They lost track of how many thoughts it has per second. After they optimized it for the last time.

Son kez optimize ettikten sonra… saniyede kaç düşünce geçtiğini sayamamaya başladılar.
After they optimized it for the last time, they lost track of how many thoughts it has per second.

O beyine bakıyorsun ve gerçekte neler olup bittiği hakkında hiç bir fikrin yok,… çünkü otomatik biçimde evrim optimize etmiş.
Because evolution has optimized it automatically. You look at that brain, and you have no idea actually what's going on.

Apple, kendi özel tasarlanmış yongasını, W1i Airpodsa dahil ediyor; bu da, batarya kullanımını optimize etmeye ve sesin yanı sıra Bluetooth bağlantısını da işleyecek.
Apple incorporated their own custom designed chip, the W1, into the AirPods, which helps optimize battery use and processes the Bluetooth 4.2 connection as well as audio.

MADS platformu medya ajanslarının kampanyaları çeşitli mobil kanallar üzerinden planlama, ayırtma ve optimize etmelerine olanak sağlıyor.
The MADS platform allows media agencies to plan, book and optimise campaigns over various mobile channels.

İlk kağıt yapanlar biz değiliz. Paketleme hacmini optimize etmeye ilk çalışanlar biz değiliz ya da su geçirmezlik sağlamaya ya da bir yapıyı ısıtmaya ve soğutmaya ilk çalışanlar biz değiliz.
We're not the first ones to make paper. We're not the first ones to try to optimize packing space, or to waterproof, or to try to heat and cool a structure.