STEVEN Meaning in English - translations and usage examples

• steven
• stephen

Examples of using Steven in Turkish and their translations into English

Steven haklı.
Steven's right.

Aman Tanrım, Steven!
OH MY GOD, STEVEN!

Steven ve iş arkadaşları.
STEVEN AND HIS COLLEAGUES.

Sen gelemezsin, Steven.
NOT YOU, STEVEN.

Steven, Erice temizlemede yardım et.
STEVEN, YOU HELP ERIC CLEAN UP.

Öyle olduğunu sanmıyorum, Steven.
I DOn't THINK I AM, STEVEN.

Steven Amcanın evinde kalmak istiyorum.
I wanna stay at Uncle Steve's house.

Merhaba, benim adım Steven Mayer.
HI, MY NAME'S STEVEN MAYER.

Merhaba steven sana bir hediyem var.
HELLO STEVEN I have GOT A PRESENT FOR YOU.

Anketler umurumda değil… Steven.
I don't give a shit about the polling, Stephen.

Steven Russellın hesabına giriş yapılyor.
Accessing account for Steven Russell.

Beyaz panelvan Steven Kimble adına kayıtlı.
White van belongs to a Steven Kimble.

Merhaba Bayan Reigert, ben Steven Mayer.
HEY, MRS. REIGERT, IT'S, UH, STEVEN MAYER.

Eğer Steven olsaydım onu nereye saklardım?
IF I'm STEVEN, WHERE WOULD I HIDE YOU?

İmzalı dokümanlar sende.- Biliyorum, Steven.
You got the documents, they're all signed. I know that, Stephen.

Yoksa ne Steven, beni arkamdan mı vuracaksın?
OR WHAT, STEVEN, YOU GONNA SHOOT ME IN THE BACK?

Senatör Brandt, üzülerek bildiririm ki… Yüzbaşı Steven G.
Senator brandt, I regret to inform you, Captain Stephen G.

Bence iyiydi ama Steven biraz titiz biri de.
I think it was fine, but Steven's kind of a stickler.

Steven Mayer. Bunu hallettiğiniz için çok teşekkür ederim.
STEVEN MAYER, THANK YOU SO MUCH FOR GETTING THIS DONE.

Gerçeği söylemem gerekirse Steven… dünden daha iyiyim. Nasılsın?
How are you? To tell you the truth, Stephen, better than I was yesterday?

Evet. Steven Edwards için almadığına emin misin?
You sure you didn't get it for Stephen Edwards?- Yeah. Oh?

Nasılsın? Gerçeği söylemem gerekirse Steven… dünden daha iyiyim.
How are you? To tell you the truth, Stephen, better than I was yesterday.

YıI önce Steven Conrad ismine bir denetim yapmıştım.
I did an audit on a Steven Conrad two years ago.

Steven, bana kızımızı karaborsadan aldığımızı söylüyorsun.
STEVEN, YOU're TELLING ME YOU BOUGHT OUR DAUGHTER ON THE BLACK MARKET.

Yani kadının tırnak arasında Steven Avery dışında birinin DNAsı olmalıydı.
Meaning there had to be DNA from a person not Steve Avery under her fingernails.

Evet, Steven ve ben çölde 3 gün 2 gece dolaştık.
Yes, the Steven and I wandered in the desert for three days and two nights.

William Jones, Steven ve Jay Watsonı öldürme suçundan tutuklusunuz.
Mr. William Jones, you are under arrest for the murders of Steven and Jay Watson.

Ya da beni Steven ve yaramaz şeytanıyla yatakta yakaladığında.
When she caught me in bed with Steven and a Dirt Devil.

Tüm bu tuhaf Steven oyunları diziye ilgi toplamak için bir yöntem sadece.
All these weird Steven-isms are just his way of stirring up interest in the show.

Benim adın Steven Pinker ve ben Harvard Üniversitesinde Psikoloji Profesörüyüm.
My name is Steve Pinker, and I'm Professor of Psychology at Harvard University.