Examples of using Tilde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu Tilde.
Tilde, buraya gel.
Adı da Tilde.
Tilde yardım ederdi.
Bu benim hayatım Tilde.
Tilde, geliyor musun?
Bebeği bana ver Tilde.
Tilde kraliyet prenses.
Neden gidiyorsun? Tilde!
Adı Tilde Spernanzoni.
Neden gidiyorsun? Tilde!
Tilde, buzlu çayı uzatır mısın?
Evet. Taksi çağır Tilde.
Merhaba Tilde, Leifin nişanlısı!
Ve birazda içki problemivar.'' Bu gerçekten işe yarayacaktır Tilde.
Tildeyi seviyorum, o da beni seviyor.
Her zamanki gibi. Rosella, Tilde ve Enricoylayım.
Tilde kendi elleriyle yaptı kanka.
Hayatı ==Hubbard, 1911 yılında Tilden, Nebraska, ABDde doğdu.
Tilde o pastayı kendi elleriyle yaptı hocam.
Hastaneden eve geliyorum ve seni muhasebeden Tilde ile evde yakalıyorum; öyle mi?
Tilde seni severim ama kıskanmak yok.
Birkaç çarşafa, havluya. Japon ne? Tilde birkaç şeye ihtiyacın olduğunu söyledi?
Tilde o pastayı kendi elleriyle yaptı hocam.
Onun prenses tilde bulmak için elimizden geleni yapmak.
Tilde, modernler böyle yapar. Bekleyemediniz mi?
Yılında yapımcılığını Gianni Romoli ve Tilde Corsinin üstlendiği, başrolde Barbara Bobulovanın yer aldığı Ferzan Özpetekin beşinci filmi Kutsal Yürek 12 farklı dalda kazandığı David di Donatello ödülleri gibi birçok başarı elde etti.
Tilde, modernler böyle yapar. Bekleyemediniz mi?
Prenses Tildeyi bulmak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.
Tilde etrafta dolaşıp durmadan evleneceklerini söylüyor.