YAPMAKTAN MUTLU Meaning in English - translations and usage examples

• happy to do
• will be glad to do

Examples of using Yapmaktan mutlu in Turkish and their translations into English

Bunu yapmaktan mutlu olurum.
Happy to do it.

Rachel yüzünden'' 6'' yapmaktan mutlu oldum.
I was happy to do"6" because of Rachel.

Bunu yapmaktan mutlu olurum.
I'm happy to do it.

Senin istediğin şeyi yapmaktan mutlu olurum ben.
I will be happy doing whatever you want.

Bunu yapmaktan mutlu olacağım.
I will be happy to do that.

O zaman Peter bunu yapmaktan mutlu olur.
Well, then, Peter would be happy to do the honors.

Bunu yapmaktan mutlu görünüyordu!
She seemed happy to do it!

Oh, kesinlikle--- Bunu yapmaktan mutlu olurum.
Glad to do it.- Oh, absolut.

Yapmaktan mutlu olurum.- Ben yaparım.
I will be happy to do it.-I will do it..

İşi kendim yapmaktan mutlu olacağım.
I would be happy to do the work.

Bunu yapmaktan mutlu olacağıma inanamıyorum.
I can't believe I am happy we are doing this.

Bunu senin için yapmaktan mutlu olurdum.
I would be happy to do that for you.

Bedavaya yapmaktan mutlu olacağın şeylerden para kazanmak çok dahice.
Takes a genius to get paid for what you would be happy to do for free.

Eminim Elena bunu yapmaktan mutlu olurdu.
I'm sure Elena would be happy to do it.

Bedavaya yapmaktan mutlu olacağın şeylerden para kazanmak çok dahice.
For what you would be happy to do for free. Takes a genius to get paid.

Gerektiğinde tekrardan yapmaktan mutlu olurum.
I would be happy to do it again if necessary.

Öyle yapmaktan mutlu olurum.
I would be happy to do so.

Ben yapabileceğim herhangi bir şeyi yapmaktan mutlu olacağım.
I will be happy to do anything I can.

Hayır, yapmaktan mutlu olurum.
No, I'm happy to do it.

Yapabileceğim bir şey varsa yapmaktan mutlu olurum.
I would happily do something if I could.

Tekrar yapmaktan mutlu olurum.
I'm happy to do it again.

Bay Rickey sana başka düzenlemeler yapmaktan mutlu olacaktır.
Mr. Rickey will be happy to make other arrangements for you.

Kendim yapmaktan mutlu olurum.
I-I would be happy to do it myself.

Alt kattaki adamlardan bazılarının sana omlet yapmaktan mutlu olacaklarından eminim.
I'm sure some of the guys downstairs would be happy to make you an omelet.

Tom bunu yapmaktan mutlu olduğunu söyledi.
Tom said he was happy to do that.

Gillom, bunu yapmaktan mutlu olacaktır.
Gillom will be happy to do that.

Tom, bunu yapmaktan mutlu olacağını söyledi.
Tom says he would be happy to do that.

Onu sizin için yapmaktan mutlu olacağım.
I will be happy to do that for you.

Eminim ki bunu yapmaktan mutlu olacaktır.
I'm sure she would be happy to do that.

Tom yakında onu yapmaktan mutlu olacağını söyledi.
Tom said he would be happy to do that.