Примери за използване на Bir peni на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve bir peni.
Koltuğun altında bir peni var.
Bu bir peni.
Ona, bir de 1982 yılına ait bir peni verdim.
Emersen bir peni veririm.
Bir peni bul, yerden al.
Fakire bir peni.
Satıyorum. 300e satıyorum. 300 ve bir peni.
Evet, bu bir peni.
Bir peni bul, yerden al, bütün gün şanslı olursun.
Sadece bir peni!
Neredeyse 60 milyar dolar biriktirdiğimi düşünürsek epey de bir peni vardı.
Aman Tanrım, bir peni buldum!
Bir peni bul, yerden al, bütün gün şanslı olursun.
Öyleyse sana bir peni borçlu olurum.
Sözlerimi aklında tut, seni tekrar buraya gönderirse bir peni talep edeceksin.
Bu bir şiling, bu bir peni, ben de haftada 5 pound.
Dişlerin için bir peni Burnun için bir peni Gözlerin için bir peni Saçın, göbeğin için bir peni Kokun için bir peni. .
Bu şekerler bir peni mi bayan?
Merkez bankasını hackleyip güvenli hesaba bir peni transfer eden ilk kişi kazanır.
Covent Gardenda bir peni karşılığında!
Hepsi, kapıdaki bir peni ile başladı.
Açıkçası kim bir peni ister ki? Bu yüzden?
Sağ elinde parlayan bir peni ile yanıma geldi.
Lanet Peabody Vakfı bir peni bile bağışlamadı.
Sence dairemde bir pelerinle dolaşır mıyım?
Bir pelerin takıp gözlüklerini çıkartıyor ve süper kahraman oluyor.
Onu bir pelerin gibi giyiyorlar, ve sahneye taşıyorlar.
Bir pelerinle ilgili Trolley Park civarında bir hikaye dolanıyor.
Bir pelerin, batteniye ve ekmek al.