Примери за използване на Elde edebilmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onun derdi beni elde edebilmek.
Bu bilgiyi elde edebilmek için aylardır uğraşıyoruz.
Buz üzerinde ayrıcalıklı haklar elde edebilmek için seni harcadılar.
Dan 45 elde edebilmek için 5 ile çarpmıştık.
Ve şimdi de babana karşı siyasi bir koz elde edebilmek için Patrickin yanına girdi.
Хората също превеждат
O yüzü elde edebilmek için kaç kadını öldürdüğünü söyle ona.
Kuledibinde, her şeyini bir Hopper çizimini elde edebilmek için harcamış bir adamla karşılaşmak….
Kazanç elde edebilmek için sorun yaratmanız gerekir.
Çünkü sen insanlara değer vermeyen sonunu düşünmeden vehiç çekinmeden istediğin şeyi elde edebilmek için insanları kullanan bir narsisistsin.
İstediği şeyi elde edebilmek için seni öldürür.
Onu elde edebilmek için Lagranda Ormanınında hep beraber savaştık.
Bazı insanlar bu Fayı elde edebilmek için yaşamlarını kaybetti.
Bunu elde edebilmek için Dubaideki bir depoda 96 saat uğraştığımı biliyor musun?
Ve hayattan istediğimiz şeyleri elde edebilmek için bizim de bir şeyler vermemiz gerekir….
Seni elde edebilmek için sempatini kazanmak için babasının ölümünü kullandı.
Bence seninle bir şans daha elde edebilmek için varını yoğunu heba edebilir.
Jonathan sana desem ki burada bulunan karın durmadan dolaşıyordu… Yani, Amerikada tüm sokaklarda devamlı dolaşarak neiş olursa yapardı sadece bundan biraz elde edebilmek için.
Bu bilgiyi elde edebilmek için iyi bir adamımızı feda ettik.
Elektronik pasaportların geliştirilmesi ve çıkarılması, seyahat belgelerinin güvenlik standartlarının artırılması ve kayıp ve çalıntı pasaportların zamanında bildirilmesi,Romanyanın VWPye katılma hakkı elde edebilmek için uygulaması gereken belli tedbirlerden bazıları.
Ama zaferi elde edebilmek için, muzaffer olmaya lâyık olmamız gerekir.
Yani sadece 500 gram baharat elde edebilmek için 75 bin çiçek gerekiyor.
Şu kan tüpünü elde edebilmek için neler yapmak zorunda kaldığımızı tahmin edemezsiniz. Bu kan tüpü, genom dizisini tam anlamıyla yapabilmemiz için gereken biyolojik bilgiyi barındırıyor.
Işıkla aktifleşen hücreler elde edebilmek için kurnazca oynayabileceğiniz başka genetik yollar da var.
Arzulanan etkiyi elde edebilmek için giderek daha yüksek bir doza ihtiyaç duyulması mümkündür.
Bu fırsatı elde edebilmek için neler yapılabilir?
İstediğimi elde edebilmek için görünüşümden yeterince ödün verdim.
Sağlıklı kemik elde edebilmek için geniş kenarları kesip çıkarmalıyım.
Bazı insanlar Fayı elde edebilmek için geçmişte yaşamlarını bile kaybetmiş olabilir.
Bir kadın, istediği şeyi elde edebilmek için seksi kullandığında kendisine aşık olmuş bir adamı kolayca silaha dönüştürebilir.
Uygar insan bundan su elde edebilmek için karmaşık bir teknolojiye ve makinalara ihtiyaç duyardı, ama o, çok basit aletlerle bunu yapıyor.