Примери за използване на Resulü на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Allah Resulü.
( Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecektir, Resulü de.
Allah ve Resulü adına buradayız!
Yapıp ettiğinizi Allah da resulü de görecektir.
Allah ve Resulü doğru söyledi.'' dediler.
Хората също превеждат
( Bundan böyle) yaptığınızı Allah da, Resulü de görecektir.
Ve Allah da resulü de doğru sözlüdür.''.
De ki:'' İş yapıp değer üretin;yapıp ürettiğinizi Allah da resulü de müminler de görecektir.
Allah ve Resulü doğru söylemiştir.'' dediler.
Yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir.
Allah ın Resulü Muhammed den Bizans İmparatoru Herakles e.
İyi düşünün ki Allah ın Resulü sizin aranızda bulunmaktadır!
Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur.
De ki: Allah a ve Resulü ne itaat edin.
Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur.
Bundan sonra da Allah ve Resulü yaptıklarınızı görecektir.
Allah ve Resulü adına nasihat ettikleri takdirde ne zayıflara, ne hastalara, ne de verecek birşey bulamayan yoksullara savaştan kalmaktan dolayı bir günah yoktur.
Amelinizi Allah da Resulü de müminler de görecektir.
Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, fakat o Allahın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.
Şüphesiz ki Allah a ve Resulü ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.
Mukaddes şehir Medineye hoş geldin Allah ın Resulü… bundan böyle bu şehir senin!
Onlara,'' Hadi gelin, Allah resulü sizin için af dilesin!'' dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün.
Münafıklar sana geldiklerinde:“ Biz, senin Allah ın Resulü olduğuna şahitlik ederiz.” derler.
Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından size savaş açıldığını biliniz!
Münafıklarla, kalplerinde maraz olanlar şöyle diyorlardı:'' Allah ve resulü bize, bir aldanışdan başka bir şey vaat etmemiş.''.
Allah ın ayetleri size okunuyor, Resulü de aranızda; peki, nasıl küfre sapıyorsunuz?
O vakit münâfıklar ve kalblerindebir hastalık bulunanlar:'' Allah ve Resulü bize bir aldanıştan başka bir vaad yapmamış.'' diyorlardı.
Münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar:'' Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi'' diyorlardı.
Başaramadıkları bir şeye( Peygambere suikast yapmaya) de yeltendiler. Ve sırf Allah ve Resulü kendi lütuflarından onları zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar.
Ayrıca büyük hac günü Allah ve Rasulü tarafından insanlara bir ilandır ki,Allah da Resulü de müşriklerle yapılan antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır.