Примери за използване на Tetikler на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu sorunlarımızı tetikler.
Yeni tetikler almak için oradaymış.
Bombayı uzaktan tetikler.
Tetikler dün başarıyla İrana sokuldu.
O frekans patlamayı tetikler.
Combinations with other parts of speech
Използване с прилагателни
Използване с глаголи
Ve bu alarmı tetikler Ralphın kodu girmesini sağlar biz de görmüş oluruz.
İlk telefon sinyali alır ve patlamayı tetikler.
İki hastalık birbirini tetikler ve çıkmaza gider.
Böyle durumlar atakları daha da tetikler.
Stres kortizol üretimini tetikler ve daha onun testosteron seviyesini azaltır.
Biri sinyal gönderir ve bombayı uzaktan tetikler.
Çoğu durumda diyabet, hastalığın nüksetmesini tetikler, daha az sıklıkla menopoz döneminde ortaya çıkmasına neden olur;
Anabolik steroidlerin kullanımı psikozu tetikler.
Çok fazla aile zamanı, depresyonu tetikler, bastırılmış çocukluk öfkeleri, içe atılmış acı tartışmalar, ve çok fazla alkol alımı.
Ağır ve baharatlı yiyecekler mide bulantısını tetikler.
Bir tarafta bir kimyasal sinyal verildiği zaman, orada şeklini genişletmek için hücreyi tetikler, çünkü hücre sürekli olarak çevrede temas ediyor ve şiddetle çekiyor.
Yabanda ışık, her türden davranışı tetikler.
Kanı filtreler, arındırır, fazla tuz ve toksinleri giderir,hormon salınımını tetikler ve tüm bunların sonucu olarak da, kan basıncınız daha iyi şekilde düzenlenmiş olur ve vücudunuz elektrolit dengesine sahip olur.
Anıların, direncini arttıran duygusal tepkilerini tetikler.
Ne zaman egzersiz, Beyin proteinleri bültenleri, biri doğal beyin sağlığı için yardımcı diğer beyin kimyasalların salınımını tetikler.
Bazen, aşırı yeme de azaltmak için metabolik süreci tetikler;
Dünyanın manyetosferini zedelediği zaman, geçici bir şekilde Dünyanın manyetik alanını deforme eder, pusulaiçerisindeki iğnelerin yönünü değiştirir ve Dünyanın içerisinde büyük elektriksel yer akımlarını tetikler.
Füg Durumunun asıl nedeni bilinmemektedirancak bunu genellikle yaşanılan travmatik bir olay tetikler.
Yaşamdaki büyük değişiklikler genellikle doğum yaptırma ile ilgili hayalleri tetikler.
Ayrılışı, onun Stentonford veHersham seçim bölgesinde ara seçimi tetikler.''.
Mideden gelen açlık sinyali yerine bu duygusal sinyal-- mutsuz hissetmek--yeme dürtümüzü tetikler.
Ama bu kafatasları vardır olacaktır tetik yeni bir çağın şafak başlar?
Parmağı tetiğin üzerindeydi.
Tek yapman gereken tetiğe basmaktı tabi kaçmasına izin vermediysen.
Biliyorsun tetiğe basmak, gitar çalmaktan daha kolaydır.