Akribisch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ihr Bericht ist akribisch.
Sie war akribisch und fair.
Çok titiz ve adildir.Ihr Bericht ist akribisch.
Raporu oldukça titiz.Akribisch berechnet. Alles ist recherchiert.
Titizlikle hesaplandı. Her şey araştırıldı.Wie gesagt, er ist akribisch.
Dediğim gibi, çok titizdir.Wir sind akribisch, richtig?
Güvenlik soruşturmamızda çok titiz davranıyoruz, değil mi?Seine Methoden sind akribisch.
Çok titiz yöntemleri var ve güvenimi.Akribisch berechnet. Alles ist recherchiert.
Titizlikle hesaplanmıştır. Her şey araştırılıyor.Du solltest akribisch sein.
Senden titiz olman istenmişti.Er spielt keine Spiele. Er ist akribisch.
Çok titizdir. Oyun oynamaz.Du weißt, wie akribisch ich bin.
Ne kadar titiz olduğumu bilirsin.Er spielt keine Spiele. Er ist akribisch.
Oyun oynamaz. Çok titizdir.Er ist organisiert, akribisch und blutrünstig.
Organize, titiz ve kan dökmeyi seviyor.Er ist intelligent, gut organisiert und akribisch.
Zeki, cok duzenli ve titiz.Er ist organisiert, akribisch und blutrünstig.
Organize, titiz ve kan dökmeyi seven biri.Eine russische Frau wählt ihr Kleid auch für das Abendessen zuhause akribisch aus.
Rus bir kadın titizlikle evde akşam yemeği için bile bir elbise alır.Fredrik war schon immer akribisch und gewissenhaft.
Fredrik her zaman titiz ve vicdanlı olmuştur.Er unternimmt nichts, wenn er nicht jedes Detail kennt und durchdacht hat. Er ist akribisch.
Çok titizdir. Her detayı enine boyuna bilmeden harekete geçmez.Da ich weiß, wie akribisch Preacher ist, kann es sein.
Preacherın ne kadar titiz olduğunu düşünürsek mümkün.Insbesondere haben die Foley-Künstler die Schritte der Tänzer akribisch nachgebildet.
En önemlisi, Foley sanatçıları titizlikle dansçıların ayak izlerini çoğalttı.Es wurde von Anfang an akribisch geplant. Eher eine Verschwörung.
En başından titizlikle planlanmış. Bir komploydu.Das Spiel des Pools hat seine eigenen Regeln, und diese müssen ganz akribisch befolgt werden.
Havuz oyunu kendi kuralları vardır ve bunlar çok titizlikle uyulması gerekiyor.Sin bereitet alles akribisch vor, solange er bezahlt wird.
Sin parasını ödediğin sürece her şeyi titizlikle hazırlıyor.Akribisch verfolge ich jede Stunde meines Arbeitslebens(und auch viele persönliche Stunden).
Titizlikle çalışma hayatımın her saatini( ve ayrıca birçok kişisel saati) izliyorum.Er ist also intelligent, akribisch, besitzt technische Fähigkeiten und die Zugänge.
Yani adamımız zeki, titiz, yetenekli ve erişim sahibi.Ein Jahrzehnt in der Herstellung,"Kubo unddie beiden Ketten" ist sowohl akribisch detailliert und epischen Ausmaßen.
Bir on yıl,“ Kubo veİki Dizeleri” kapsamında hem özenle ayrıntılı ve epik.Jeden Morgen macht Joan akribisch Make-up und Haare und zieht ein hautenges Kleid an.
Joan her sabah titizlikle makyajını ve saçını yapar ve dar bir elbiseye koyar.Bei dem Video und bei dem, in dem Betty mich tötet, scheint er unsere Tode akribisch nachzustellen.
Ölümlerimizi titizlikle yeniden yaratmaya çalışıyor sanki. Bu kaset ve Bettynin beni öldürdüğüyle.Die web-Seite angezeigt wird akribisch identisch zu einer gültigen Seite von Bing.
Web sayfası Bing tam geçerli bir sayfaya titizlikle aynı görünür.Der Gesundheitszustand dieser starken 20-30 Jahre alten Männer wurde von einer speziellen medizinischen Kommission akribisch überprüft.
Bu güçlü 20-30 yaşındaki erkeklerin sağlık durumu, özel bir tıbbi komisyon tarafından titizlikle kontrol edildi.
