Altes mädchen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Altes Mädchen.
İhtiyar kızım.Danke, altes Mädchen.
Altes Mädchen, was führt dich her?
Seni buraya ne getirdi, yaşlı kız?Hallo, altes Mädchen.
Merhaba, yaşlı kız.Nicht schlecht für ein altes Mädchen.
Eski bir bayan için fena değil.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
kleines mädchenein kleines mädchendas kleine mädchenbraves mädchenjunges mädchenein junges mädchenhübsches mädchenanderen mädchengutes mädchennettes mädchen
Daha
Nein, altes Mädchen.
Hayır yaşlı kız.Nichts für ungut, altes Mädchen.
Alınmak yok, yaşlı kız.Komm, altes Mädchen.
Hadi, yaşlı kız.Gib mir einen Kuss, altes Mädchen.
Bana bir öpücük ver yaşlı kız.Komm, altes Mädchen.
Hadi yaşlı kızım.Das ist nichts für dich, altes Mädchen.
Bu sana uygun değil, yaşlı kız.Hallo, altes Mädchen.
Selam, yaşlı çıtır!Wen zum Teufel nennst du ein altes Mädchen?
Sen kime yaşlı kız diyorsun?Na komm, altes Mädchen.
Hadi bakalım, yaşlı kız.Du bist nicht dieselbe. Oder, altes Mädchen?
Hiç kendinde değilsin, değil mi yaşlı kızım?Komm, altes Mädchen, wir gehen.
Kalk bakalım yaşlı kızım. Gitmeliyiz.Tut mir Leid, altes Mädchen.
Üzgünüm yaşlı kız.Was ist, altes Mädchen, schaffst du noch einen Flug?
İçinde bir uçuş daha olduğunu mu düşünüyorsun, yaşlı kız?Hallo Fanny, altes Mädchen.
Selam Fanny. Yaşlı kız.Nein. Wir ziehen es allein durch, altes Mädchen.
Kendi başımıza yapmamız gerekecek, ihtiyar kız. Olmaz.Komm her, altes Mädchen.
Gel buraya, yaşlı kız.Du wirst mir auch fehlen, altes Mädchen.
Bende seni özleyeceğim, yaşlı kızım.Für so ein altes Mädchen ist sie flink.
Tolle Beine für ein altes Mädchen.
Central Park ist'n altes Mädchen wie ich, um das man sich kümmern muss.
Central Park benim gibi yaşlı bir kız ve bakıma ihtiyacı var.Wie geht's dir, altes Mädchen?
Nasılsın yaşlı kızım.Nein, weil du ein 5-jahre altes Mädchen bist… Und da gibt es eine Hackordnung.
Hayır, çünkü sen 5 yaşında bir kız çocuğusun… ve kıdem denilen birşey var.Leben Sie noch, altes Mädchen?
Hâlâ hayattasınız değil mi, yaşlı hanımefendi?Lebe wohl, altes Mädchen.
Hoşçakal yaşlı kız.Gerissenes altes Mädchen.
Kurnaz ihtiyar karı.
