AMPELN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• ışık
• trafik ışıkları
• trafik lambalarıyla
• trafik ışığı
• trafik ışıklarını

Ampeln Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Die nächsten zwei Ampeln.
Sonraki iki ışık.

Ampeln durcheinander bringen.
Trafik ışıklarını karıştırması.

Die nächsten zwei Ampeln.
Bir sonraki iki ışıkta.

Wer kann Ampeln umschalten?
Trafik lambalarını kim değiştiriyor?

Sie reparieren die Ampeln.
Işıkları tamir ediyorlar.

Ampeln bedeuten hier was anderes.
Burada trafik ışıkları farklı manalara gelir.

Mindestens zwei rote Ampeln.
En az iki kırmızı ışık.

Geldautomaten, Ampeln, Gemischtwarenläden.
Bankamatikler, trafik ışıkları her şey.

Hier haben wir keine Ampeln.
Bir kere burada trafik lambası yok.

Rote Ampeln haben eine Countdown-Anzeige.
Kırmızı trafik lambalarının geri sayımları gecikmeli.

Ich will alle Ampeln auf Rot.
Tüm trafik ışıkları kırmızı yanacak.

Was sagten wir über rote Ampeln?
Kırmızı ışıkla ilgili ne konuşmuştuk?

Da sind mehr Ampeln, aber weniger Verkehr.
Trafik ışığı daha çok, ama trafik daha az olur.

Die nächsten zwei Ampeln.
Önümüzdeki iki trafik ışığı… 100,000 dolar.

Setzen Sie alle Ampeln auf Grün für Olympic in Richtung Osten.
Olympicin doğu tarafındaki tüm ışıkları yeşile çeviriyorum.

Wir halten nicht an Nachts an roten Ampeln.
Asla durmayız Geceleri kırmızı ışıkta.

Schalten Sie alle Ampeln auf grün.
Bütün trafik ışıklarını yeşile çevirin.

Für sie sind wir so unauffällig wie Ampeln.
Biz onlar için trafik ışıkları gibiyizdir.

Dazu brauch 20 Schlüssel für Ampeln und 20 Funkgeräte.
Bunun için 20 ışık anahtarı ve 20 Telsize ihtiyacım var.

Darum haben wir ab sofort nur noch rote und gelbe Ampeln.
Eesi, yalnızca kırmızı ve sarı ışık var.

Ampeln wurden deaktiviert, ein Regionalzug entgleiste.
Trafik ışıkları devre dışı kalmıştır. Bir bölge treni raydan çıkmıştır.

Ich überfuhr zwei rote Ampeln. -Ashley.
Gelirken iki kırmızı ışıkta geçtim. -Ashley.

Zu schnell fährt und alle Ampeln grün sind. Es sind genau 14 Minuten, wenn Tom.
Tom hız limitinin üzerinde giderse ve ışıkların hepsi yeşil olursa tam 14 dakika.

Ja, zu viele Beerdigungen, nicht genug Ampeln.
Evet, çok fazla cenaze ama yeteri kadar trafik ışığı yok.

Oder den Computer, die Ampeln, Fernsehen, DVD, CD, DVR, DVD.
Yada bilgisayar ya da trafik lambaları, televizyon, DVD, CD, DVR, DVD.

In dieser Stadt gibt es zu viele Ampeln.
Direksiyonda iyi olmayan biri için bu kasabada çok trafik ışığı var.

Oder ohne Computer oder Ampeln, Fernseher, DVD, CD, DVR, DVD.
Yada bilgisayar ya da trafik lambaları, televizyon, DVD, CD, DVR, DVD.

Wir verfolgten das W-Lan Signal von den Computern, die die Ampeln kontrollieren.
Trafik ışıklarını kontrol eden bilgisayarda Wi-fi sinyalini takip ettik.

Wie schon im LS 15 sind die Ampeln aus dem LS 13 verbaut und laufen.
LS 15de olduğu gibi, trafik ışıkları LS 13ten takılıp çalıştırılır.

Bei der Arbeit einer Verkehrskommissarin geht es nicht nur um Schilder und Ampeln.
Ulaştırma Bakanının işi sadece tabelalar ve trafik lambalarıyla alakalı değil.