ANDEREN ORT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• başka bir yerde
• başka bir yer
• başka bir mekân
• diğer yere
• başka bir yere
• başka bir yeri

Anderen ort Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Einen anderen Ort.
Başka bir yer seç.

Also fuhren wir müde an einen anderen Ort.
Başka bir yere gitmek için çok yorgunduk.

Keinen anderen Ort.
Gidecek başka bir yer yoktu.

Nicht in seiner jetzigen Form, nein. Es gibt keinen anderen Ort.
Koyup güvende tutacak başka bir yer yok.

Wir müssen einen anderen Ort finden.
Başka bir mekân bulmalıyız.

Einen anderen Ort Zuhause zu nennen.
Başka bir yere ev demek pek doğru gelmiyor.

Es gibt keinen anderen Ort.
Başka bir yer yok.

Einen anderen Ort und versuchen Sie es erneut.
Başka bir yere gidin ve tekrar deneyin.

Nein, aus… einem anderen Ort.
Hayır, başka bir yerden.

Es gibt keinen anderen Ort auf der Welt mit einer solchen Menge an geeignetem Finanzkapital.
Dünyada uygun finansal sermayeye sahip başka bir yer yok.

Es gibt keinen anderen Ort.
Olmak istediğim başka bir yer yok.

Das Hautpflaster(Ortho Evra) auf die Schulter, Gesäß platziert oder einem anderen Ort.
Deri yaması( Ortho Evra) omuz, kalça, ya da başka bir yerde yerleştirilir.

Wir haben keinen anderen Ort, Jan.
Başka bir yerimiz yok, Jan.

Es gibt kein Zurück zu jener anderen Person,… jenem anderen Ort.
Diğer kişiye ve… diğer yere dönüş yok.

Es gibt keinen anderen Ort für Sie.
Sizin için başka bir yer yok.

Durch diese Welt, da können wir sehen einen anderen Ort.
Bu dünyadan görebiliriz olabileceğimiz başka bir yeri.

Ich will diesen anderen Ort besuchen.
Diğer yere gitmek istiyorum.

Du besorgst mir die Adresse und ich finde einen anderen Ort.
Sen bana adamın adresini bul, ben de başka bir mekân bulayım.

Könntest du einen anderen Ort für euch finden?
Başka bir mekân bulman mümkün mü?

Das ist egal, ob das in Forst oder einem anderen Ort ist.
Bunun merkezde ya da başka bir yerde olması önemli değil.

Aber er hat einen anderen Ort vorgeschlagen.
O ise beni başka bir yere götürmek istedi.

Erst wenn wir uns dann einig sind, können wir einen anderen Ort aufsuchen.
Sadece hemfikir olduğumuzda, başka bir yere gidebiliriz.

Nur, dass er sich einen anderen Ort für seine Reden suchen sollte.
Sadece başka bir yerde konuşursa daha rahat edeceğini anlattım.

Weil ihre Mutter ist tot, und sie hat keinen anderen Ort zu gehen.
Çünkü annesi öldü ve gidecek başka bir yeri yok.

Ein andermal an einem anderen Ort. Welcher Richter senil ist und wer?
Bak Lori, başka bir zamanda, başka bir yerde… Tanrım. kim bilir?

Warum würdest du irgendeinen anderen Ort wählen?
Neden başka bir yere bir seçiyorlar?

Kann Gefangene Intransit zwischen Haft sichern, Gerichtssaal, Haft, oder anderen Ort.
Mahkumlar intransit hapis arasında korumak, Mahkeme, hapis, veya başka bir yer.

Ich zeige dir einen anderen Ort, den ich kenne.
Sana bildiğim başka bir yeri göstereceğim.

Und wer weiB? Du weiBt, Lori, in einer anderen Zeit, an einem anderen Ort… O Gott?
Tanrım. Bak Lori, başka bir zamanda, başka bir yerde… kim bilir?

Und wenn ich einen anderen Ort organisiere?
Peki, sana başka bir mekân ayarlamama ne dersin?