BEGRENZUNG ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sınır
• limit
• sınırlamak
• sınırı
• sınırlama
• kısıtlaması
• sınırlandırılması
• sınırlaması
• sınırlandırmak
• limiti
• sınırlamalar
• limitleri

Begrenzung Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Keine Begrenzung.
Sınır yok.

Begrenzung des Staates.
Yani devleti sınırlamak.

Neuenburg Keine Begrenzung.
İnovasyonda sınır yok.

KM Begrenzung.
Km Sınırlaması.

Bei uns gibt es keine Traffic Begrenzung.
Bizim servisimizde trafik kısıtlaması yoktur.

Die Begrenzung von Lösungsa.
Limit Soru Çözümü.

Danach greift wieder die Begrenzung auf 50 Tage.
Bu zaman sınırı daha sonra 50 güne düşecektir.

Begrenzung ist Selbstbindung.
Sınırlama öngörülmüĢtür.

Um nicht reduzieren, die Begrenzung der Infektion.
Sırada enfeksiyonun sınırı azaltmak için değil.

Keine Begrenzung beim Scalping.
Scalping kısıtlaması yok.

Maximale Uploadzeit in Stunden 0 keine Begrenzung.
Saat cinsinden azami paylaşım süresi 0 limit yok.

Begrenzung oder Ende der Autobahn.
Sınırlama ya da otoyol sonu.

Gibt es für eine Nebentätigkeit eine Stunden Begrenzung?
EFT yapmanın bir saat kısıtlaması var mıdır?

(Keine Begrenzung für Region 6).
( Bölge 6 için sınır bulunmamaktadır).

Möglichkeit zu Vermeidung oder Begrenzung des Schadens(P).
Hasarı önleme veya sınırlama olasılığı( P).

Begrenzung von Atomwaffen(SALT I).
Nükleer Silahların Sınırlandırılması( SALT I).

Maximale Anzahl an Verbindungen pro Torrent 0 keine Begrenzung.
Bir torrent için izin verilen en fazla bağlantı 0 limit yok.

Maximal 1000 Begrenzung der Wörter pro Suche.
Maksimum 1000 kelime arama başına sınırlamak.

Maximale Anzahl an Verbindungen für alle Torrents 0 keine Begrenzung.
Tüm torrentler için izin verilen en fazla bağlantı 0 limit yok.

Es gibt keine Begrenzung, beim Geiz mancher Menschen.
Bazı insanların açgözlülüğünün sınırı yok.

Sie muss die Domina raushängen lassen, zur Begrenzung meiner Macht.
Benim gücümü sınırlamak için üstünlüğünü onların önünde gösterdi. Hayır, zorundaydı.

Begrenzung der militärischen Aufträge beträgt 20 Kämpfe.
Askeri siparişlerin sınırı 20 kavgalar olduğunu.

Es gibt keine zeitliche Begrenzung, aber es dürfte nur eine Stunde dauern.
Zaman kısıtlaması yok. Ama bir saatten fazla sürmez.

Begrenzung der Anzahl der Sexualpartner und Safer Sex.
Cinsel partner sayısını sınırlamak ve güvenli seks uygulamak.

Es ist freeware, keine zeitliche Begrenzung, voll funktionsfähig, keine Werbung.
Ücretsiz, zaman sınırı yok, tamamen işlevsel, hiçbir reklam.

Der Begrenzung von AWS KMS pro Konto(Standard: 100 TPS).
Hesap başına AWS KMS sınırı( varsayılan olarak 100 TPS).

Schutz- und Notfallmaßnahmen zur Begrenzung der Folgen eines schweren Unfalls.
Bir kazanın sonuçlarının sınırlandırılması için uygulanacak koruma ve müdahale önlemleri.

Da es keine Begrenzung für die erste Einzahlung, können die Händler stark stapeln sich ihr Konto.
Ilk depozito sınırı yok gibi, tüccarlar ağır onların hesabını yığını olabilir.

Es schien, als könnte ich zwischen Sicherheit und Begrenzung oder Freiheit und Risiko wählen.
Güvenlik ve sınırlama ya da özgürlük ve risk arasında seçim yapabileceğim görünüyordu.

Verdeckte Begrenzung oder Blockierung durch Anschlagclips.
Gizli sınırlama veya durdurucu klipsler ile blokaj.