BLAIRS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Blairs Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Blairs Hochzeit.
Blairin Düğünü.
Das ist Blairs Befehl.
Blairın kesin emirleri var.
Blairs Rückzug gefordert.
Blairden istifa istedi.
Die ist schuld an Blairs Tod.
Blairin ölümünden bu sorumlu.
Blairs Sohn sollte entführt werden.
Blairin oğlu kaçırılacaktı.
Die waren auf Blairs Computer.
Bunlar Blairin bilgisayarından çıktı.
Blairs Sohn sollte entführt werden.
Blairin oğlu kaçırılacakmış.
Mac! Wir brauchen Blairs Hilfe!
Mac, Blairin yardımına ihtiyacımız var!
Blairs Reise in den Gaza-Streifen abgesagt.
Blair, Gazze gezisini iptal etti.
Mac! Wir brauchen Blairs Hilfe. Ja.
Mac, Blairin yardımı lazım. Evet. Evet.
Tony Blairs Sohn heiratet Türkischstämmige.
Tony Blairin oğlu bir Türkle evleniyor.
Ich beginne mit Tony Blairs Äußerung.
Tony Blairin yorumlarıyla başlayacağım.
Blairs Entscheidung fällt in letzter Minute.
Putinin kararı son dakika olarak duyuruldu.
Ich dachte, Manipulation wäre Blairs Spezialität.
Ben de Blair çıkarcı sanırdım.
Miss Blairs neue Modelle sehen zauberhaft aus.
Blair hanım yeni örnekler harika görünüyor.
Wer designt Miss Blairs Hochzeitskleid?
Bayan Blairin gelinliğini kim tasarladı?
Und der Rausschmiss zerstört Blairs Zukunft.
Ve okuldan atılmak da Blairin geleceğini yok ediyor.
Israel hielt Blairs Maschine für Terror-Flieger.
İsrail savaş uçakları Blairi terörist sandı.
Und Catherine, Nate ist Blairs Ex-Freund.
Catherine, Nate de Blairin eski erkek arkadaşı.
Vielleicht ist das Blairs Vorstellung von einem perversen Doppel-Date.
Belki bu, Blairın sapık ikili randevu fikridir.
Auf welches College geht Blairs Gefährte?
Blairinki hangi üniversiteye gidiyorum demişti?
Sieht aus, als ob du Blairs Wettbewerb gewonnen hättest.
Görünüşe göre Blairin yarışmasını kazandın.
Es wär gut, sie zu mieten,um in Blairs Nähe zu sein.
Burayı kiralayayım dedim, kigelecek sene Blaire daha yakın olayım.
Hast du etwas für Blairs Geburtstag abgeholt?
Blairin doğum günü için bir şey mi aldın?
Mac! Wir brauchen Blairs Hilfe. Ja.
Evet. Mac, Blairin yardımına ihtiyacımız var.
Mac! Wir brauchen Blairs Hilfe. Ja.
Mac, Blairin yardımına ihtiyacımız var. Tamam.
Ja. Wir brauchen Blairs Hilfe! Mac!
Mac, Blairin yardımına ihtiyacımız var. Tamam!
Mac! Wir brauchen Blairs Hilfe. Ja.
Tamam. Mac, Blairin yardımına ihtiyacımız var.
Ja. Wir brauchen Blairs Hilfe! Mac!
Tamam. Mac, Blairin yardımına ihtiyacımız var!
Neue Partnerschaft" Blairs Nahoststrategie.
Blairden yeni bir Ortadoğu politikası.
Sonuçlar: 126, Zaman: 0.0308

"blairs" nasıl bir cümlede kullanılır

Blairs Partei beschloss, neue Gefängnisse nur noch privat bauen zu lassen.
Blairs Morgenmantel Selbst direkt nach dem Aufstehen sieht Blair fantastisch aus.
Ein Plan, den auch Blairs unglücklicher Vorgänger John Major einmal verfolgte.
In Blairs Händen würde dieser Job jedoch unvermeidlich erweitert und vergrößert.
Sogar Tony Blairs "Commission for Africa" empfehle das, hieß es damals.
Blairs Artikel im Observer liefert die Begründung für noch repressivere Maßnahmen.
Blairs Rede wurde von den Abgeordneten mit lang anhaltendem Applaus bedacht.
Auch die sonst eher zurückhaltende Financial Times zweifelt an Blairs Werten.
Kostümbildner modellierten Blairs Blick auf den klassischen Stil von Audrey Hepburn.
Dank der Entscheidung Tony Blairs erheben die nationalen Museen seit Dezembergde.

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce