Blaue kleid Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Mir gefällt dieses blaue Kleid.
Mavi elbiseyi beğendim.Das blaue Kleid- Doris Dörrie.
Wissen Sie, das blaue Kleid?
O mavi elbiseyi biliyorsun değil mi?Das blaue Kleid, passend zum Alter.
Mavi elbise. Yaşına uygun olmalı.Dazu gehört dieses blaue Kleid.
İste onlardan biri bu Mavi elbise.Combinations with other parts of speech
Das blaue Kleid und dein Grinsen.
Mavi elbiseyi ve şalı Gülcan verdi.Und du ziehst das blaue Kleid an!
Sen de yeni mavi elbiseni giyersin!Das blaue Kleid… diese Beine.
Diese Beine. Das blaue Kleid.
Mavi elbiseli… Şu müthiş bacakları olan… Bu o.Das blaue Kleid" von Doris Dörrie.
Mavi Elbise Doğan Kitap Doris Dörrie.Wem steht das blaue Kleid besser?
Mavi Elbise Hangisine Daha Çok Yakışmış?Das blaue Kleid mit den roten Schuhen.
Mavi elbisen ile kırmızı ayakkabılarını.Du musst das blaue Kleid tragen.
Şu mavi elbiseyi giymelisin.Sie trugen dieses wunderschöne blaue Kleid.
O harika mavi elbisenizi giymiştiniz.Das blaue Kleid" ein Roman von Doris Dörrie.
Mavi Elbise Doğan Kitap Doris Dörrie.Diese Beine. Das blaue Kleid.
Bu o. Mavi elbiseli… Şu müthiş bacakları olan.Da sieht das blaue Kleid gleich ganz anders aus.
O mavi elbiseyi görmek bambaşka bir şeymiş.Miss Frenchy? Wissen Sie, das blaue Kleid?
Frenchy, tatlım, o mavi elbiseyi biliyorsun değil mi?Rezension zu"Das blaue Kleid" von Doris Dörrie.
Mavi Elbise Doğan Kitap Doris Dörrie.Jetzt wollen wir sehen, wie Ihnen das blaue Kleid steht.
Şimdi bakalım mavi elbise size nasıl yakışacak.Nein, dieses blaue Kleid ist wirklich, wirklich schmutzig.
Hayır, bu mavi elbise gerçekten çok kirli.Ich meine die, die das blaue Kleid anhatte?
Galiba New Yorktandı, hani mavi elbiseli?Das blaue Kleid hat einen Riss. Ich wollte mit Benny darüber sprechen.
Mavi elbisede biraz yırtık var, Benny ile bu konuda konuşmayı umuyordum.Ja, das hier und das blaue Kleid da drüben, bitte.
Evet bunu ve oradaki mavi elbiseyi, lütfen.Das blaue Kleid hat einen Riss. Ich wollte mit Benny darüber sprechen.
Mavi elbisenin küçük bir yırtığı var, Benny ile bu konuyu konuşmayı umuyordum.Vielleicht hatten Gott und die Engel das blaue Kleid auch bemerkt.
Belki Tanrı ve tüm melekler de o mavi elbiseyi dikkate aldı.Wie passt das Blaue Kleid mit den blauen Schuhen?
Nasıl gider, mavi elbise, Ich hatte gehofft, mit Benny darüber reden zu können. Das blaue Kleid hat einen kleinen Riss.
Mavi elbisenin küçük bir yırtığı var, Benny ile bu konuyu konuşmayı umuyordum.Das blaue Kleid hat einen Riss. Ich wollte mit Benny darüber sprechen.
Mavi elbisenin içinde küçük bir yırtık var, Benny ile bunun hakkında konuşmayı umuyordum.Ich hatte gehofft, mit Benny darüber reden zu können. Das blaue Kleid hat einen kleinen Riss.
Mavi elbisenin içinde küçük bir yırtık var, Benny ile bunun hakkında konuşmayı umuyordum.
