Brosche Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Es ist diese Brosche.
Die Brosche ist nirgends zu finden.
Griechische AKA Brosche.
Yunan AKA Broş.Meemaws Brosche ist da.
Maemawın broşu güvende.Genau so eine Brosche.
Broş, oradaki gibi.Omas Brosche konnte ich retten.
Ama büyükannemin broşunu kurtardım.Hast du deine Brosche noch?
Broşun hâlâ duruyor mu?Diese Brosche geht so bald nirgendwo hin.
O broş yakında bir yere gitmiyor.Ich trage ihn als Brosche.
Broş olarak kullanıyorum.Ich suche eine Brosche für $2 Millionen.
Dolarlık bir broş arıyorum. 2.Die Brosche gekauft haben. Danke, dass Sie mir….
Bana o broşu aldığın için… çok teşekkürler.Sehr schöne Brosche übrigens.
Broşun da güzelmiş bu arada.Die Brosche verlor ich. Wir sahen toll aus.
Bu broşu kaybettim. Çok güzeldik.Was ist die Brosche wert?
Broşun değeri sence ne kadardır?Die brosche(sehen folgende nachricht vor ihrem kauf.).
Broş( aşağıdaki bakmak senin satın önce mesaj.).Ich nahm die Brosche mit raus.
Broşu yanımda dışarı çıkardım.Brosche zu Parfum: ein seltenes Objekt, sofort zu ergreifen!
Broş parfüm: hemen ele geçirmek için nadir bir nesne!Da habe ich auch die Brosche gefunden!
Orası broşu bulduğum yer!Nehmt die Brosche und holt uns hier raus.
Broşu paketle ve kurtar bizi buradan.Und in einem miesen kleinen Laden sah ich dann diese Brosche.
Yapay elmas broşunu gördüğüm zaman küçük berbat bir mağazadaydık.Ich habe Ihre Brosche. Oh, danke, Evans.
Broşunu getirdim.- Teşekkür ederim Evans.Im Jahr 1993 veröffentlichte Avon eine$ 2 Emaille undGold-gegossene rosa Schleife Brosche.
Yılında, Avon 2$ emaye vealtın döküm pembe kurdele broşunu çıkardı.Aber ich vermute eine Brosche ist eine Art Anstecker.
Gerçi broş da bir tür iğne sayılır.Brosche der Urgroßmutter, die sie trug, als sie im Zwischendeck von Irland reiste.
Büyük anneannenin broşunu İrlandadan seyahat ederken giydiği Danke. Wenn er die Brosche wegbringt, dann dorthin.
Broşu götürecekse oraya gider. Teşekkürler.Hilft seit Tausenden von Jahren beim Schließen von Kleidung,war Windelhalter und Vorläufer der Brosche.
Binlerce yıldır giysileri kapatmada yardımcı olur,bebek bezi tutucusu ve broşun öncüsüdür.Oh nein, das ist die Brosche, die Chloé mir schenkte.
Yo, hayır, bu Chloénin bana verdiği broş.Ich verkaufe die Brosche meiner Mutter, Audrey! besorge Vorräte und gehe Richtung Osten.
Audrey. Annemin broşunu satacağım… biraz erzak alıp doğuya doğru yola çıkacağım.Bis Mrs. Eversons Brosche ihn gerettet hat.
Burasıysa Bayan Eversonun broşu bakım masraflarını… ödeyene kadar ölmek üzereydi.Diese schöne Brosche habe ich seit Weihnachten nicht gesehen.
Hoş broşunu geçen Noelden beri görmemiştim.
