DER ERSTE WEG ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

i̇lk yol
ilk yolu
die erste straße
birincil yoludur
birinci yol

Der erste weg Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Der erste Weg ist leicht.
İlk yol kolaydır.
Meistens führt der erste Weg zum Tierarzt.
Ilk yolu genellikle veterinere götürmeli.
Der erste Weg- ermüdend.
İLK YOL- yorgunludur.
Das ist also der zweite Weg. Der erste Weg, positive Emotion.
Yani ikinci yol. İlk yol, olumlu duygu.
Der erste Weg, positive Emotion.
İlk yol, olumlu duygu.
Erstellen einer Liste der Aufgaben ist der erste Weg, um sie unter Kontrolle.
Sizin görevler listesini yapma kontrol altında almak için ilk yoludur.
Der erste Weg ist sehr originell.
İlk yol çok orijinal.
Gesetzen zu schützen ist der erste Weg, Menschen, Pflanzen, Tiere zu schützen.
Toprağı kanunlarla korumak, insanları, bitkileri ve hayvanları korumanın birincil yoludur.
Der erste Weg ist extern.
Birincisi dışsal yol.
Den Boden mit Gesetzen zu schützen ist der erste Weg, Menschen, Pflanzen, Tiere zu schützen.
Toprağı kanunlarla korumak, insanları, bitkileri ve hayvanları korumanın birincil yoludur.
Der erste Weg ist mit dem Taxi.
TAKSİMe giden ilk adım.
Unfreie Software war für Unternehmen der erste Weg, Kontrolle über die Datenverarbeitung der Menschen zu erlangen.
Özgür olmayan yazılım, şirketlerin insanların bilgisayarlarını denetim altına almasının ilk yoluydu.
Der erste Weg ist Partnerprogramme.
Birinci yol ortak programlardır.
Schöne Strände sind der erste Weg Pattaya Böcke seines Ruf- Kunst ist die zweite.
Güzel plajları ilk yolu Pattaya dolar ününü vardır- sanat ikincisidir.
Der erste Weg, um Golfer zu werden.
İlk tercihimiz goller olacağı yönünde.
Dies war der erste Weg, wie im"Word" eine Lücke zwischen den Seiten zu machen.
Bu, sayfalar arasında bir boşluk yaratmak için'' Word'' deki ilk yoldu.
Der erste Weg, den ich fand, war Plasma spenden.
Bulduğum ilk yol plazma bağışlamaktı.
Der erste Weg sollte stets zum Tierarzt führen.
Ilk yolu genellikle veterinere götürmeli.
Der erste Weg hilft wirklich von Läusen!
İlk yol bitlere karşı gerçekten yardımcı oluyor!
Der erste Weg hilft wirklich gegen Läuse!
İlk yol bitlere karşı gerçekten yardımcı oluyor!
Der erste Weg ist einfacher, aber nicht für jedermann.
İlk yol daha kolay, ama herkes için değil.
Der erste Weg- wir machen einen Bildschirm mit Knöpfen.
İlk yol- düğmeleri olan bir ekran yapıyoruz.
Der erste Weg ist nicht immer gangbar.
İlk yöntem her zaman işe yaramayabilir.
Der erste Weg: Sie können Dateien in Teilen senden.
İlk yol: dosyaları parça halinde gönderebilirsiniz.
Der erste Weg besteht darin, die Droge drinnen anzuwenden.
Üçüncü yol içerideki ilacı kullanmayı içerir.
Der erste Weg ist, die Geschichte durch offizielle Dienste zu überprüfen.
İlk yol, resmi hizmetler aracılığıyla tarihi kontrol etmektir.
Der erste Weg beinhaltet Kämpfe von Interessen,der zweite Weg bringt Bewusstsein.
Birinci yol çıkarların savaşını, ikinci yol farkındalık getirir.
Der erste Weg ist über die Eingabeaufforderung oder, anders gesagt, auf die harte Tour.
İlk yol, komut istemi aracılığıyla veya başka bir deyişle, zor yoldan.
Der erste Weg bringt Interessenskämpfe mit sich,der zweite Weg bringt Bewusstsein.
Birinci yol çıkarların savaşını, ikinci yol farkındalık getirir.
Der erste Weg, um die Gewohnheit Ihres Kindes zu brechen, besteht darin, es einfach zu ignorieren.
Çocuğunuzun ağlama alışkanlığını kırmanın ilk yolu basitçe görmezden gelmektir.
Sonuçlar: 1066, Zaman: 0.0369

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce