Der mönch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Der Mönch- the Monk.
Il Monaco, Der Mönch.
Il Monaco, Keşiş.Der Mönch fragte sie.
Er sprang vom Dach, der Mönch.
Keşiş çatıdan kaçmış gibi görünüyor.Der Mönch hat Sie infiziert.
Keşiş seni hasta etti.
İnsanlar da tercüme ediyor
Alle sind infiziert. Der Mönch ist frei.
Keşiş kaçtı, herkes enfekte oldu.Der Mönch und der Samurai.
Keşiş ve Samuray.Wie lange glaubte der Mönch an diese Dinge?
Der Mönch. Richtig, Robin Hood.
Rahip. Doğru, Robin Hood.Pater Vincent, der Mönch will uns etwas zeigen.
Peder Vincent, keşiş bize bir şey gösterecekmiş.Der Mönch hat Sie infiziert.
Keşiş sana virüs bulaştırdı.Wie finden wir also Farouks Körper? Der Mönch ist tot?
Keşiş öldü. Peki Faroukun bedenini nasıl bulacağız?Der Mönch wandert -Verrückt, verrückt.
Deli deli Keşiş yürür.Niemand weiß, warum sie getötet wurden, noch wo der Mönch ist.
Neden öldürüldüklerini ya da keşişin nerede olduğunu bilen yok.Wer ist der Mönch Martin Luther?
Ünlü Keşiş Martin Luther Kimdir?Der Mönch hat überall seine Spitzel.
Keşişin her yerde casusları var.Sırdaşlara bakın, keşiş, hemşire… Shakespearede gördüğünüz.Der Mönch erinnert mich an Tripitaka.
Keşiş bana Tripitakayı hatırlattı.Aber sie sind Kinder, also… Der Mönch hat die Kinder und sie sind bewaffnet.
Çocuklar keşişin yanında… ve silahları var ama… çocuklar işte.Der Mönch hat mich befreit, und….
Beni bu küçük keşiş kurtardı ve… Neyse ne.Dann hinterließ der Mönch, der im Kloster lebte, einen kleinen Gefangenen.
Sonra manastırda yaşayan rahip küçük bir mahkumu terk etti.Der Mönch sitzt auf 15 Tonnen Gold.
O keşiş 15 ton altının… üstünde oturuyor.Samantha fragte sich, ob der Mönch ihr perfekter Partner war; er war auf jeden Fall unerreichbar.
Samantha farketti ki, bu rahip onun ruh eşiyse bile kesinlikle ulaşılmazdı.Der Mönch sagt, Ihr zwei wärt Freunde.
Keşiş, ikinizin dost olduğunuzu söylemişti.Ja, Edward. Der Mönch, der die beiden getraut hat, gibt Julia einen Trank.
Julietye içmesi için bir ilaç verir. Sen, Edward. Onları evlendiren rahip.Der Mönch ist frei. Sie müssen mit mir reden.
Benimle konuşmalısın. Keşiş serbest kaldı.Also hängt der Mönch da, an einem kleinen Strauch, als er plötzlich die Erdbeere bemerkt.
Çalıda şahane bir çilek olduğunu fark etmiş. Rahip orada bir çalıya asılı hâlde dururken.Der Mönch wandert Lässt die Familie zurück.
Keşiş yürür İlişkileri geride bırakarak.Wie damals der Mönch, so ist es jetzt der Philosoph, in dessen Hirn die Revolution beginnt.
Devrim eskiden keşişin beyninde başladığı gibi, şimdi de filozofun beyninde başlıyor.Der Mönch wandert Lässt die Familie zurück.
Ilişkileri geride bırakarak Keşiş yürür.
