Der praktikant Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nein, der Praktikant.
Hayır, aslında stajyeriyim.Jeder zählt, selbst der Praktikant.
Der Praktikant ist aufgeregt.
Bak stajyer de heyecanlı.War das wirklich der Praktikant?
Gerçekten bunu stajyer mi yaptı?Der Praktikant vor einigen Jahren.
Birkaç yıl önce gelen şu stajyer.Jeder zählt, selbst der Praktikant.
Kimse, bir stajyer bile, önemsiz degildi.Der Praktikant bringt jeden Tag den Lunch.
Stajyer her gün yemek getiriyor.Wie aufregend. Der Praktikant ist aufgeregt!
Baksana stajyer ne kadar heyecanlı!Da draußen bin ich immer noch nur der Praktikant?
Yani orada hâlâ stajyer miyim?Nein, der Praktikant. Das ist ja saukomisch.
Bu çok komik. Hayır, aslında stajyeriyim.Mein Name ist Ian!- Da lang, sagt der Praktikant.
Stajyer, bu taraftan olduğunu söylüyor.Der Praktikant. Sie erinnern sich nicht… Dr. Connors.
Dünkü stajyersin. Doktor Connors.- Beni hatırlamazsınız ama.Ein großer Tag. Der letzte Tag der Praktikanten.
Stajyerlerimizin son günü. Büyük gün.Bu da hazırlamanı istediğim stajyer Rex.Zum Beispiel Dr. Beardface, Dr. Mickhead, Colonel Doctor, undSnoop Dogg, der Praktikant.
Mesela: Dr. Sakalsurat, Dr. Mickhead, Albay Doktor veSnoop Dogg stajyer.Sie sagte, der Praktikant hätte ihren Bleistift"zu spitz gespitzt".
Kalemini şu stajyerin çok sivrilttiğini'' söyledi.Oyun eski Japonyada ayarlanır, nerede stajyer yardımcı olmalıdır Ninja Akane görünmezlik gücü kullanmak ve.Weißt du, wie viele der Praktikanten für eine Stelle hier morden würden?
Vielleicht hatte man ja Lobärpneumonie, dann konnten sie einem ein Antiserum verabreichen,eine Injektion aller möglichen Antikörper gegen das Bakterium Streptococcus, wenn der Praktikant den korrekten Subtyp herausfand.
Akciğer lobu zatürresi olmuş olabilirdiniz, mesela, ve size bir antiserum verirlerdi,streptokok basili için kuduz antikorları aşılayabilirlerdi, tabi eğer stajyer doğru alt türleyebildiyse.Du bist… Hey, du bist der Praktikant von der Arbeit, richtig?
Sen… Hey. Sen iş yerindeki stajyersin, değil mi?Sie wissen nicht, wer ich… Der Praktikant von neulich. Dr. Connors.
Geçen günkü stajyersin. Doktor Connors.- Beni hatırlamazsınız ama.Robert De Nironun Yeni Filmi Stajyer Yeniden Emekliliğinizi Yeniden Düşünebilir mi?Wenn dieses Visum nicht erlangt werden kann,muss der Praktikant eine spezielle Praktikumsvisumsgebühr in Australien zahlen.
Bu vize mümkün değilse, Am Ende der Ausbildung+ 2 Jahre Beschäftigung, hat der Praktikant mindestens 1.500 Gesamtflugstunden(einschließlich PPL(A) Zeit).
Istihdam eğitimi+ 2 yılın sonunda, stajyer( PPL( A) zaman dahil) 1500 toplam uçuş saatlik bir asgari sahip olacaktır.Stajyer Eczacı lisansı, PharmD programına kaydolurken her zaman aktif( açık) olmalıdır.Die Praktikanten der Chirurgie trinken Bier.
Cerrah internler bira içmeye gidecekler.Die Praktikanten müssen alle dort erscheinen, also brauche ich einen Begleiter.
Die Praktikanten sollten mindestens 15 Jahre alt sein.
Michael wird sagen, dass das mit dem Praktikanten ein Zufall war.
Michael, Höxün tesadüfen stajyerle yattığını söyler.Die Praktikanten da. Nicht ein schwarzes Gesicht dabei.
Aralarında tek bir siyah bile yok. Şu stajyer öğrenciler.
