DIE VIZEPRÄSIDENTIN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Die vizepräsidentin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ist die Vizepräsidentin da?
Denkst du, es ist wieder die Vizepräsidentin?
Yine Başkan Yardımcısı mı sence?
Ja, die Vizepräsidentin ist hier.
Tabii, evet. Başkan yardımcısı burada.
Tut mir leid, die Vizepräsidentin.
Affedersiniz. Başkan yardımcısı.
Die Vizepräsidentin des La.
Şimdi De la Ruenun Başkan Yardımcısı.
Was denkt die Vizepräsidentin?
Başkan yardımcısının bu konu üzerindeki düşüncesi nedir?
Die Vizepräsidentin beantwortet keine Fragen.
Başkan yardımcısı… soru cevaplamaya gelmedi.
Ladies und Gentlemen, die Vizepräsidentin Selina Meyer!
Bayanlar ve baylar Başkan Yardımcısı Selina Meyer!
Die Vizepräsidentin hat die Filiale in Mapo besucht.
Başkan yardımcısı bugün Mapo şubesini teftişe gitmiş.
Entschuldigen Sie, Mr. Präsident, aber die Vizepräsidentin ist hier.
Kestiğim için üzgünüm Sayın Başkan… ama Başkan Yardımcısı burada.
Hier ist die Vizepräsidentin der Vereinigten Staaten.
Ben, Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı.
Rachel von Planned Parenthood trifft um 2:30 Uhr die Vizepräsidentin.
Aile Planlaması Derneğinden Rachel Hordenthal 02.30da EEOBye gidiyor.
Die Vizepräsidentin möchte, dass du gehst, bevor sie vereidigt wird.
Başkan Yardımcısı, yeminini etmeden önce gitmeni istiyor.
In einer gemeinsamen Erklärung hat die Vizepräsidentin der S& D-Fraktion Tanja[…].
Ortak bir açıklamada, S& D Grubu başkan yardımcısı Tanja[…].
Ilya Perekopsky, die Vizepräsidentin von Telegram, wird ebenfalls eine Aussage machen.
Telegramın Başkan Yardımcısı Ilya Perekopsky de ifade verecekler arasında.
Ladies und Gentlemen,leider wird die Vizepräsidentin nicht zu Ende signieren.
Bayanlar ve baylar,maalesef başkan yardımcısı imzaları bitirmek için geri dönemeyecek.
Ladies und Gentlemen, die Vizepräsidentin muss kurz rausgehen und mit einem Senator telefonieren.
Bayanlar ve baylar, telefonda bir senatörle görüşmesi için başkan yardımcısının kısa bir süreliğine dışarı çıkması gerekiyor.
Ich wollte eigentlich die Vizepräsidentin fragen, ob sie etwas sagen möchte.
Aslında başkan yardımcısına bir şeyler söylemek ister mi diye soracaktım da.
Ich habe mit der Vizepräsidentin geredet.
Başkan Yardımcısı ile konuştum.
Das Büro der Vizepräsidentin rief an. Ich solle herkommen.
Başkan yardımcısının ofisinden arayıp çağırdılar.
Die wollen mit der Vizepräsidentin reden.
Başkan yardımcısı ile konuşmak istiyorlar.
Am Tisch der Vizepräsidentin.
Başkan yardımcısının masasında bulunmak için 10.
Büro der Vizepräsidentin, sichere Leitung.
Başkan yardımcısının ofisi, güvenli hat.
Lincoln wird beschuldigt, den Bruder der Vizepräsidentin der Vereinigten Staaten erschossen zu haben.
Abisi olan Lincoln ABD başkan yardımcısının kardeşini öldürmekle suçlanır.
Mike McLintock(Matt Walsh) ist der Kommunikationschef der Vizepräsidentin.
Mike Mclintock( Matt Walsh): Başkan Yardımcısının Basın Sözcüsü.
Lincoln wird beschuldigt, den Bruder der Vizepräsidentin der Vereinigten Staaten erschossen zu haben.
Abisi Lincoln Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısının kardeşini öldürmekle suçlanmaktadır.
Halo, komm her und begrüß Miss Amy vom Büro der Vizepräsidentin.
Halo, bebeğim, gel de başkan yardımcısının ofisinden Bayan Amyle tanış.
Jemand vom Büro der Vizepräsidentin wird… Catherine, du gehst gern zum Marsch, oder?
Başkan yardımcılığı ofisinden biri gelebilir elbette… Catherine, bu hanımefendinin yürüyüşüne gitmek ister misin?
Wir sollten am Schutz der Vizepräsidentin arbeiten.
Başkan Yardımcısını korumaya çalışalım.
Jemand vom Büro der Vizepräsidentin wird.
Başkan yardımcılığı ofisinden biri gelebilir elbette.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0324

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce