Diese sache Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Diese Sache.
Bu olay.Er macht diese Sache.
Bu şey yapıyor.Diese Sache.
Bu şeyi.Dann geschah diese Sache.
Sonra bu olay yaşandı.Diese Sache ist ernst!
Bu iş çok ciddi!Combinations with other parts of speech
Ich werde diese Sache beenden.
Bu işi bitireceğim.Diese Sache ist vorbei.
Bu iş bitmiştir.Dann beenden wir diese Sache.
Ondan sonra bu işi bitireceğiz.Und diese Sache?
Bu mesele ne olacak?Niemand fährt in den Urlaub, bis diese Sache geklärt ist.
Bu konu aydınlanıncaya kadar izin kullanılmayacak.Diese Sache wird geklärt.
Bu mesele çözüldü.Sie müssen diese Sache besiegen, Derek.
Bu şeyi fethetmelisin, Derek.Diese Sache zwischen uns.
Seninle yaptığımız bu şey.Aber wir versuchen diese Sache zu stoppen.
Ama biz bu şeyi durdurmaya çalışıyoruz.Diese Sache wird uns niedermachen.
Bu olay bizi mahveder.Ich entschied, dass diese Sache ein Ende haben musste.
Oraya erken gidip, bu işi bitirmeye karar verdim.Diese Sache endet heute.
Bu iş Also, was glaubt ihr, wie lange diese Sache schon dauert?
Peki, tüm bu şey ne zamandan beri devam ediyor?Wenn diese Sache hochgeht.
Bu şey bir patlarsa.Sacher, Connerty wird diese Sache leiten.
Sacker, bu işi Connerty yönetecek ama sana güvenmediğimden değil.Diese Sache mit Glen Fisher.
Glen Fisher ile olan bu durum.Inwieweit mindert diese Sache den Wert der Firma?
Bu davanın şirketin değerini ne kadar düşüreceğini öğrenin?Diese Sache beeinflusst alle beide.
Bu durum ikisini de etkiliyor.Ist Ihnen klar, wie sehr Sie diese Sache versaut haben?
Evet? Bu işi ne kadar berbat ettiğinden haberin var mı?Reibt diese Sache dich wirklich auf?
Bu olay seni çok üzüyor?Irgendjemand hat auf jeden Fall diese Sache kommentiert.
Ama birileri bu konu hakkında zaten yeterince konuşmuş.Du hast diese Sache erschaffen.
Sen bu şeyi yarattın.Erklären Sie mir bitte, warum Ihnen diese Sache so wichtig ist,?
Anlamama yardım et lütfen. Neden bu konu senin için Weil diese Sache ein Ende haben muss.
Çünkü bu mesele kapanmalı.Sie hat versprochen, diese Sache sei nur eine Formalität.
Bütün bu meselenin formaliteden ibaret olduğunu söyledi.
