Dope Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Check das Dope.
Das Dope ist weg.
Deutscher Titel: Dope.
Almanca Adı: Dope.Kein Dope mehr. Hören Sie.
Und sie liebte Dope.
Wie viel Dope hast du geraucht?
Ne kadar uyuşturucu içtin?Ok, dann gib mir das Dope.
Peki, malı ver o zaman.Wie viel Dope hast du geraucht?
Ne kadar uyuşturucu aldın?Du kennst den Dope King?
Dope Kingi tanıyor musun?Das Dope, und ich zeig dir das Geld. Du zeigst mir.
Sen malı gösterirsin, ben de parayı.Und sie liebte Dope.
O da uyuşturucuyu çok severdi.Geld für Dope kriegen.
Uyuşturucu için para bulacağım yer.Das ist nicht unser Dope.
Bu uyuşturucu bizim değil.Holt euch das Dope und zwar leise.
Malı sessizce geri getirin.Nicky vertickt nur Dope.
Nicky sadece uyuşturucu satıyor.Nimm lieber Dope und Bier mit.
Onun yerine ot ve bira alabilirsin.Ein Kerl killt vier Leute wegen Dope.
Uyuşturucu için herif dört kişiyi öldürmüş.Wir sind… Nimm lieber Dope und Bier mit.
Onun yerine ot ve bira alabilirsin.Dieses Dope macht euch sicher religiös, hm.- Ja!
Bu uyuşturucu sizi dindar yaptı ha? -Evet!Sid, um Himmels willen, kauf das Dope nicht.
Sid, Tanrı aşkına esrar alayım deme sakın.Dope, Frank, ich geb's für Dope aus.
Uyuşturucu Frank. Okay. Aber wie holen wir das Dope aus Jimmy raus?
Tamam ama, malı nasıl Jimmyden alacağız?Das ist nicht unser Auto und es ist auch nicht unser Dope.
Araba bizim değil, ot da bizim değil.Eric Holder legt Corporate Dope auf den Tisch.
Eric Holder, Kurumsal Uyuşturucuyu Masaya Koyar.Dope, Ketamin… Ein paar Leute sind echt wütend.
Esrar, ketamin… Biliyorsun insanların nasıl sinirlendiğini.Und wir müssen 30g Dope verkaufen.
Abigailin partisi ve bizim bir ons uyuşturucu satmamız gerek.Dope hat mehr Schwarze Leben gefordert als der Ku-Klux-Klan.
Esrar, Ku Klux Klandan daha çok siyahi can aldı.Name: Mehrfarbiges Garn Modell: Dope Dyed Yarn-3.
Ürün Adı: Çok Renkli İplik Modeli: Dope Dyed Yarn-3.Danach holen wir das Dope, und dann kann sich von euch einer die Ware ansehen.
Malı getirmesi için adamımızı arayacağız. Sonra da sizden biri Berner hätte gesagt, ich hätte Siren das Dope gegeben.
Berner polislere, Sirene uyuşturucu verdiğimi söylerdi.
