DORTHIN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gitmek
• oraya
• buraya
• yere
• orada
• oradan
• orası
• gitmemiz
• gitmem
• buradan
• gitmen

Dorthin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Er will dorthin.
Gitmek istiyor.

Dorthin, denke ich.
Orası çok güneşli.

Leg alles dorthin.
Hepsini buraya koy.

Nicht dorthin, ihr Idioten!
Orada değil, aptallar!

Sie müssen dorthin.
Gitmek zorundasınız.

Und genau dorthin müssen wir.
Bizim de gitmemiz gereken yer.

Du wolltest doch dorthin.
Gitmek isteyen sensin.

Und genau dorthin gehen wir.
İşte tam buraya gidiyoruz.

Ich wollte immer dorthin.
Hep gitmek istemişimdir.

Wenn Sie dorthin gehen, sterben Sie. Nein.
Oraya gidersen ölürsün. Hayır.

Ich musste dorthin.
Kesinlikle orada olmalıydım.

Dorthin schickt man die Leute zum Sterben.
İnsanları oraya ölmeye gönderiyorlar.

Ich habe sie dorthin geküsst.
Oradan öptüm onu.

Wir wollen nicht nachts dorthin.
Gece gitmek istemiyoruz.

Du hast sie dorthin geschickt.
Onu buraya gönderdin.

Seine Ideale zogen ihn dorthin.
Onu oraya çeken idealleriydi.

Ich habe sie dorthin geküsst.
Kızımızı oradan öptüm.

Ich will dorthin zurück, aber ich muss dir zuerst vertrauen.
Buraya geri dönmek istiyorum ama önce sana inanmam lazım.

Gehen wir zuerst dorthin.
Öncelikle oraya gidelim.

Versuche, zu Fuß dorthin zu gehen, wo du hin willst!
Gitmek istediğin yere yürüyerek gitmeye çalış!

Ich gehe auch dorthin.
Orası benim de gittiğim yer o yüzden.

Bin ich. Wenn Sie dorthin wollen, wo der Krieg ist.
Savaşın olduğu yere gitmek isterseniz, yol budur.

Warum hast du ihn überhaupt dorthin gebracht?
Onu buraya neden getirdin ki?

Ich will, dass du dorthin gehst und eine Ausgrabung leitest.
O yere gidip bir kazı yürütmeni istiyorum.

Sie werden uns nicht dorthin folgen.
Orada bizi takip etmeyeceklerdir.

Du gehst immer wieder dorthin zurück, um ihm zu sagen, dass ihn niemand anders empfinden würde.
Her zaman o yere geri dönersin ve ona kimsenin aynı hissetmediğini söylerdin.

Wir haben keine Soldaten dorthin entsandt.
Biz buraya asker göndermedik.

Wir sind zufällig dorthin gefahren und haben es nicht bereut.
Tesadüfen buraya gittik ve pişman olmadık.

Baliuag, sind Sie sicher, dass Sie dorthin wollen?
Oraya gitmek istediğinize emin misiniz?

Ich habe eine Limo dorthin gefahren und habe gezockt.
Orada limuzin şoförlüğü yapıp kumar oynamışlığım var.