DUNBAR ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Isim
dunbarı
dunbara

Dunbar Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Armer Dunbar.
Zavallı Dunbar.
Dunbar behauptet, sie habe es.
Dunbar onları ele geçirdiğini iddia ediyor.
Vorsicht, Dunbar.
Dikkatli ol Dunbar.
Er hat Dunbar das von mir erzählt.
Dunbara her şeyi anlattı.
Danke, Mr. Dunbar.
Teşekkürler Bay Dunbar.
Scooter Dunbar stand drauf, aber flog nicht mit.
Scooter Dunbar listede ama uçmamış.
Gute Arbeit, Mr. Dunbar.
İyi iş, Bay Dunbar.
Leutnant Dunbar sprechen.
Teğmen Dunbar hakkında konuşmak istiyorum.
Baxter, Sie nehmen sich das Dunbar vor.
Baxter, Dunbarı bir kontrol et.
Wieso haben Sie Dunbar 3 Morde angehängt?
Neden Dunbara üç cinayet yıktınız?
Dunbar behauptet, sie habe es. Das Tagebuch.
Dunbar elinde olduğunu iddia ediyor. Günlük.
Nimmst du Dunbar mit?
Dunbarı sen mi alıyorsun?
Hunter Dunbar war nicht mal da gestern Abend.
Dün gece Hunter Dunbar orada bile değildi.
Das wollen Sie Dunbar erzählen?
Dunbara söylemek istediğin bu mu?
Dunbar behauptet, sie habe es. Das Tagebuch.
Günlük. Dunbar elinde olduğunu iddia ediyor.
Dies sind die Agenten Dunbar und Morgan.
Bunlar Ajan Dunbar ve Morgan.
Um uns in Dunbar General Cope anzuschließen.
Dunbara, General Copeun ordusuna katılmaya gidiyor.
Ich wusste nie wirklich, wer John Dunbar ist.
John Dunbarın kim olduğunu asla bilememiştim.
Du küsst Hunter Dunbar heimlich, während er schläft?
Hunter Dunbarı uyurken öpmek mi?
Ich hatte nie gewusst, wer John Dunbar war.
Gerçekte John Dunbarın kim olduğunu hiç bilmemiştim.
William Dunbar ist der renommierteste Dichter Schottlands.
William Dunbar İskoçyanın çok ünlü bir şairidir.
Meinst du, du kannst Dunbar der SS entreißen?
Dunbarı SSin elinden kurtarmayı mı düşünüyorsun?
Ich wusste nie wirklich, wer John Dunbar war.
Gerçekte John Dunbarın kim olduğunu hiç bilmemiştim.
Sagen Sie ihm, Jackie und Dunbar trafen sich heute Abend in Dubuque.
Ona Jackie ve Dunbarın Dubuquete bu gece buluştuklarını söyle.
Ich hatte nie gewusst, wer John Dunbar war.
Gerçekte John Dunbarın kim olduğunu asla bilmemişim.
Oberstaatsanwalt Colin Dunbar und ich, Detective Mercedes Knight.
Federal Savcılıktan Colin Dunbar ve ben Dedektif Mercedes Knight.
Die sind von meinem Mann. Ich unterstütze Heather Dunbar.
Ben Heather Dunbarı destekliyorum. Onlar eşimin.
Das hätte ich Heather Dunbar gar nicht zugetraut.
Heather Dunbarın cesareti olduğunu bilmiyordum.
Wie Ms. Dunbar sagt, geglaubt haben, dass es illegal sei?
Aslında Bayan Dunbarın dediği gibi, yasadışı olduğunu düşündüğünüz için miydi?
Der Vorsitzende sagte mir, sie wollen Dunbar unterstützen.
Başkanı Dunbarı desteklemek istediklerini söyledi.
Sonuçlar: 240, Zaman: 0.0217

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce