EIN BÜRO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Isim
büro
bureau
FBI
das zweigbüro
das amt
kanzlei
us-marshals
odam
zimmer
raum
für bed
platz
kammer
room
saal
bürosu
bureau
FBI
das zweigbüro
das amt
kanzlei
us-marshals
büronuz
bureau
FBI
das zweigbüro
das amt
kanzlei
us-marshals
ofisi olduğunu

Ein büro Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wozu ein Büro.
Neden bazı büro.
Schließlich fand sich ein Büro.
Nihayet büro bulundu.
Oben steht ein Büro frei.
Yukarda bir ofis açıldı.
Dein Vater meinte, er braucht ein Büro.
Baban bir ofise ihtiyacı olduğuna karar verdi.
Habt Ihr ein Büro auf Oshima?
Oshimada büronuz var mı?
Hinten gibt's ein Büro.
Arkasında da bir ofisi var.
Er hat ein Büro in Midtown.
Şehir merkezinde bir ofisi var.
Das hier ist ein Büro.
Burası bir ofis.
Sie hat ein Büro auf der Second Avenue.
İkinci caddede bir ofisi var.
Ich brauche ein Büro.
Bana bir ofis lazım.
Sie haben ein Büro hier und einen Hangar am Flughafen.
Burada bir ofisi var, ve havaalanında bir hangarı var.
Das ist ein Büro.
Burası bir ofis.
Es gibt einen Summer unter dem Tisch und hinten ein Büro.
Masanın altında bir zil var. Arka tarafta da büro.
Ich sehe mir ein Büro an.
Lomasta bir ofise bakacağım.
Ich bekomme Gehalt, einen Schreibtisch,vielleicht sogar ein Büro.
Maaşım olacak, masam olacak,belki odam da olur.
Ich werde ein Büro dort haben.
Orada bir ofisim olacak.
Zweitens, ich brauche ein Büro.
İki, bir ofise ihtiyacım olacak.
Wir suchen ein Büro für Carol.
Carol için bir ofis bulacağız.
Ich hatte auch einmal so ein Büro.
Eskiden böyle bir ofisim vardı.
Sie brauchen ein Büro mit Tür.
Kapısı olan bir ofis lazım size.
Es spielt dabei keine große Rolle, ob der Tatort nun das Konsulat oder ein Büro ist.
Cinayet yerin konsolosluk ya da büro olması pek önemli değil.
Habt Ihr ein Büro auf Oshima?
Gazetenin Oshimada bürosu var mı?
Vielleicht gibt es oben ein Büro, oder.
Belki de yukarıda bir ofis vardır ya da.
Ruth hatte ein Büro in der Firma.
Ruthun şirkette bir ofisi vardı.
Zuletzt eröffnete die Terrorgruppe PYD ein Büro in Paris.
Son olarak Pariste PYD terör örgütü büro açtı.
Ich wollte ein Büro in Downtown.
Şehir merkezinde bir ofis istiyordum.
Diese Organisation erhielt die Erlaubnis der US-Regierung, ein Büro im Iran zu eröffnen.
Amerikalı bir kuruluşun İranda büro açmasına Amerika Dışişleri Bakanlığı izin verdi.
Ich wollte ein Büro in Downtown.
Şehir merkezinde bir ofis istemiştim.
Ein richtiger Schreibjob! Ich bekomme Gehalt, einen Schreibtisch,vielleicht sogar ein Büro.
Gerçek bir yazarlık işi. Maaşım olacak,masam olacak, belki odam da olur.
Aber die CIA hat ein Büro hier.
CIAin burada bir ofisi var.
Sonuçlar: 564, Zaman: 0.0452

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce