EIN COMPUTER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bir bilgisayar
• bilgisayar olmuş
• bir bilgisayarın
• bir bilgisayardır
• bir bilgisayara

Ein computer Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Es ist ein Computer.
O bir bilgisayar.

Ein Computer kann reden.
Bir bilgisayar da konuşabilir.

Es ist ein Computer.
Bu bir bilgisayar.

Dein Gehirn arbeitet wie ein Computer.
Beynin bir bilgisayar gibi çalışıyor.

Da ist ein Computer.
Bir bilgisayar var.

Ein Computer kann mir nicht sagen, was ich will.
Bir bilgisayar bana ne istediğimi söyleyemez.

Wie rechnet ein Computer?
Bir Bilgisayara Nasıl Görünür?

Ein Computer kann andere Computer hacken.
Bir bilgisayar, diğer bir bilgisayarı hackleyebilir.

Ehe ist wie ein Computer.
Evlilik, bir bilgisayar gibidir.

Ein Computer muss als KMS-Host konfiguriert werden.
Bir bilgisayarın KMS ana bilgisayarı olarak yapılandırılması gerekir.

Ein Gehirn ist ein Computer.
Beyin bir bilgisayardır.

Das ist ein Computer, keine Zauberei.
Bu bir bilgisayar, sihir değil.

Ein Gehirn ist ein Computer.
Beyin de bir bilgisayardır.

Ja. Nun, ein Computer lügt nicht.
Evet. Bir bilgisayar asla yalan söylemez.

Ich habe grad ein Gedicht vorgelesen, ein Computer geschrieben hat.
Bir bilgisayarın yazdığı şu şiiri okuyordum.

Ein Computer soll"Hallo" sagen, aber er ist noch zu schüchtern.
Bir bilgisayara'' Merhaba'' dedirtmek için çalışıyoruz, ama şuan biraz utangaç.

Was würde ein Computer dann tun?
Bir bilgisayar her zaman ne yapar?

Der Verstand ist ein großartiger Diener, ein Computer.
Zihin büyük bir hizmetkardır, büyük bir bilgisayardır.

Weil du ein Computer bist.
Bilgisayar olduğuna göre MPU olabilirsin.

Ein Computer kann mehrere Stabilisatoren steuern.
Bir bilgisayar, aşırı yüklenmeden olasılıkları… artıran birkaç dengeleyiciyi… kontrol edebilir.

Das Gehirn ist ein Computer, Doktor.
Beyin de bir bilgisayardır, Doktor.

Zunächst einmal ein Browser nie infiziert ist, ist ein Computer.
İlk olarak, bir tarayıcı hiç bulaşmışsa, bir bilgisayardır.

Was braucht ein Computer an Energie?
Bir bilgisayarın güç ihtiyacı nedir?

Bill Gates hatte die Idee, dass in jedem Haushalt ein Computer steht.
Bill Gates Tek bir hayali vardı oda herkesin evine kişisel bilgisayarları olmasıydı.

Zuerst einmal ist ein Computer erforderlich.
Öncelikle bir bilgisayara ihtiyacımız var.

Ein Computer, der von bösartigen Viren kontrolliert wird, kann hektisch sein.
Kötü amaçlı virüslerle kontrol edilen bir bilgisayara sahip olmak telaşlı olabilir.

Woran merkst du, dass ein Computer gut ist?
Bir bilgisayarın iyi olduğu nasıl anlaşılır?

Also, 8 Minuten und ein Computer in der Wand schienen alles zu sein, was nötig war.
Yani sekiz dakika ve gömülmüş bir bilgisayarın tek ihtiyacımız olduğu görülüyor.

Hier? Es gibt im Dschungel kein Gebäude, wo ein Computer reinpassen würde?
Ormanda bir bilgisayarın konulabileceği kadar büyük bir bina yok. Burada mı?

Es scheint- warum braucht ein Computer, der an das Netzwerk angeschlossen ist, eine Batterie?
Görünüşe göre ağa bağlı bir bilgisayarın neden bir bataryaya ihtiyacı var?