EIN GRAB ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir mezar
grab
gruft
eine grabstätte
ein grabmal
friedhof
eine grabkammer
bir mezarı
grab
gruft
eine grabstätte
ein grabmal
friedhof
eine grabkammer
bir mezarın
grab
gruft
eine grabstätte
ein grabmal
friedhof
eine grabkammer
bir mezarlık
grab
gruft
eine grabstätte
ein grabmal
friedhof
eine grabkammer

Ein grab Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Es ist ein Grab.
Jedes Gebäude war wie ein Grab.
Her ev bir mezarlık olmuştu.
Es ist ein Grab.
Burası bir mezar.
Ihr seid nicht allein. Ihr habt ein Grab.
Bir mezarın var. Yalnız değilsin.
Es war ein Grab.
Burası bir mezarlık.
Combinations with other parts of speech
Meine Männer schaufeln ein Grab.
Adamlarım bir mezar kazacak ve onu oraya yatıracağım.
Dass ein Grab so aussieht.
Bir mezarın böyle olmasına çok şaşırdım.
Ihr habt ein Grab.
Bir mezarın var.
Es ist ein Grab. Das ist ein Massengrab.
Kocaman bir mezarlık. Burası mezarlık..
Das ist ein Grab.
Burası bir mezar.
Zwischen zwei Bäumen steht eine Gruppe,links ein Grab.
İki dağ arasında,sol yanında bir mezarlık.
Gibt es ein Grab?
Bir mezarı var mı?
Ein Grab, wenn man Glück hat, sonst wird man Schweinefutter.
Şansın varsa bir mezar yeri, yoksa da domuzlara yem olursun.
Zumindest hat er ein Grab.
En azından bir mezarı var.
Ihr habt ein Grab. Ihr seid nicht allein.
Bir mezarın var. Yalnız değilsin.
Ich habe da hinten ein Grab gesehen.
Orada bir mezar gördüm.
Gibt es ein Grab mit zehn Leichen.
Köyümün dışında on ceset bulunan bir mezar var.
Komm, wir machen ihm ein Grab.
Haydi Nessa, bir mezar yapalım!
Soll ich ihr ein Grab ausheben lassen, Mylord?
Kendisi için bir mezar kazdırayım mı, lordum?
Jeder hier unten hat ein Grab.
Buradaki herkesin bir mezarı vardır.
Es war schön ein Grab zu graben, dass leer bleiben würde.
Boş kalacağını bildiğim bir mezarı kazmak güzeldi.
Ich würde meinen, weil es ein Grab ist.
Herhâlde bir mezar olduğu için.
Diese Person grub ein Grab um und stahl eine Leiche.
Bu kişi bir mezarı kazdı ve bir cesedi çaldı.
Sie fühlte sich an wie ein Käfig oder ein Grab.
Bir mezarın veya bir tabutun içindeymiş gibi hissederdik.
Du willst, dass ich ein Grab schände!
Benden bir mezarı açmamı mı istiyorsun?
Diese Person hat ein Grab geschändet und eine Leiche gestohlen.
Bu kişi bir mezarı kazdı… ve bir cesedi çaldı.
Meine Familie wurde zu 90% in ein Grab gezogen. Okay.
Tamam. Tüm ailem% 90 bir mezarın içine çekilmiş olabilir.
Escobar sagte einmal:"Lieber ein Grab in Kolumbien als eine Gefängniszelle in den Vereinigten Staaten.".
Pablo Escobar:“ Kolombiyada Bir Mezarı Amerikada Bir Hücreye Yeğlerim”.
Wir waren bei dieser Adresse, und jemand hob ein Grab aus. -Dongducheon?
Biri bir mezarı kazıyordu. Adrese gittiğimizde -Dongducheon mu?
Der Tadsch Mahal ist ein Grab, Balram. -Ja.
Tac Mahal bir mezar Balram. -Evet.
Sonuçlar: 332, Zaman: 0.0295

"ein grab" nasıl bir cümlede kullanılır

Ich musste ein Grab mit meinem Namen besuchen.
Stiller und abgeschiedener kann ein Grab nicht sein.
Doch wie kann man ein Grab stilvoll gestalten?
Besonders bemerkenswert ist ein Grab aus der Alt-Steinzeit.
Ein Grab dessen Meerschaum, die Wellen bedecken wird.
Ich sagte: «Ich möchte ein Grab in Zumikon.
Ich schaufle der Zeit ein Grab . .
Allgemein wird ein Grab als letzte Ruhestätte angenommen.
Bei Bauarbeiten war dort ein Grab gefunden worden.

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce