Ein mikrofon Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich habe ein Mikrofon.
Arabada mikrofon var.
Ich glaube, ich habe sogar gesagt, Das ist ein Mikrofon.
Ben de'' mikrofon herhâlde diye cevap verdim.
Trägst ein Mikrofon.
Mikrofon takıyor olabilirsin.
Ich brauche sofort einen Kassettenrekorder und ein Mikrofon.
Mikrofonu olan bir kayıt cihazı lazım.
Du hattest ein Mikrofon.
Sende mikrofon vardı.
Wenn es ein Mikrofon oder eine Linse hat, dann findet dich das Auge Gottes.
Eğer mikrofonu veya objektifi varsa Tanrının Gözü seni izliyordur.
Was ist das? Ein Mikrofon.
Bu nedir? Mikrofon.
Hast du ein Mikrofon, um das System zu testen?
Sistemi denemem için mikrofon var mı?
Geben wir ihm ein Mikrofon.
Adama mikrofon verelim.
Lch sehe ein Mikrofon und ich sehe einen Sänger.
Mikrofon görüyorum ve şarkıcı görüyorum.
Benötigen Sie ein Mikrofon?
Mikrofona ihtiyacı var mı?
Da kann ich ein Mikrofon anschließen und loslegen.
Ek olarak ben mikrofonun üzerine yürüyebilirim ve yakalayabilirim.
Benötige ich ein Mikrofon?
Mikrofona ihtiyacım olur mu?
Wenn es ein Mikrofon oder eine Linse hat, dann findet dich das Auge Gottes.
Mikrofonu veya objektifi varsa, Tanrının Gözü seni bulmak için kullanabilir.
Hat jemand ein Mikrofon?
Mikrofonu olan var mı?
Harry hat ein Mikrofon in einem Papagei versteckt.- Kein Witz.
Harry bir keresinde mikrofonu… küçük bir muhabbet kuşuna yerleştirmişti. Şaka yapmıyorum.
Tragen Sie ein Mikrofon.
Üzerine mikrofon takalım.
Ein Mikrofon mit einer 8er-Charakteristik nimmt vorne und hinten gleich laut auf.
Figure 8, mikrofonun hem önünden hem de arkasından eşit şekilde ses alır.
Brauche ich ein Mikrofon?
Mikrofona ihtiyacım olur mu?
Wenn es ein Mikrofon oder eine Linse hat, dann findet dich das Auge Gottes.
Mikrofonu veya kamerası olan bir cihaz varsa… Tanrının Gözü birini bulmak için onu kullanabilir.
Du hattest ein Mikrofon.
Üzerinde mikrofon vardı. Seni duydum.
Bis vor kurzem wusste er nicht, wie man ein Mikrofon hält.
Bu yaşlı adam mikrofonu nasıl tutacağını bilememiş.
Harry hat wirklich mal ein Mikrofon an einem kleinen Wellensittich installiert.
Harry bir keresinde mikrofonu küçük bir muhabbet kuşuna yerleştirmişti.
Sie haben aus jedem Mobiltelefon in Gotham ein Mikrofon gemacht.
Gothamdaki her bir telefonu mikrofona dönüştürdün.
Im Prinzip kann jeder, der ein Mikrofon und einen Computer hat, Podcasts aufnehmen.
Bilgisayar ve mikrofona sahip herkes dilediği içerikteki podcastini sunma imkanına sahip.
Sie haben aus jedem Mobiltelefon in Gotham ein Mikrofon gemacht.
Gothamdaki her cep telefonunu mikrofona dönüştürdün.
Mehr oder weniger jedes Handy hat ein Mikrofon, eine Kamera und die Möglichkeit, Daten zu senden.
Neredeyse her cep telefonunun mikrofonu, kamerası ve veri transferi olanağı var.
LINDA: Braucht er ein Mikrofon?
LINDA: Mikrofona ihtiyacı var mı?
Geben Sie ihm ein Mikrofon, bitte.
Üstüne mikrofon takın lütfen.
LINDA: Braucht er ein Mikrofon?
LINDA: Oh, Mikrofona ihtiyacı var mı?
Sonuçlar: 257, Zaman: 0.0301

"ein mikrofon" nasıl bir cümlede kullanılır

Jede/r Spieler/-in hat ein Mikrofon als Eingabegerät.
Da muss jetzt überall ein Mikrofon drann.
Also ich hab mir ein Mikrofon gekauft.
In die Fernbedienung ist ein Mikrofon eingebaut.
Es gibt ein Mikrofon und einen Moderator.
Du brauchst mindestens ein Mikrofon zum sprechen.
Wie benutze ich ein Mikrofon zum moderieren?
Ein Mikrofon wäre hier fehl am Platz.
Oben ist ein Mikrofon fürs Diktiergerät integriert.
Was denkt ein Mikrofon über den Frühling?

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce