EINER SHOW ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• bir gösteri

Einer show Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Vor einer Show.
Konser öncesi.

Ich habe hier das Drehbuch einer Show!
İşte, elimde şovun senaryosu!

Nach einer Show Blumen zu bekommen.
Gösterilerden sonra çiçek almayı çok severim.

Vielleicht einer Show.
Belki bir gösteri.

Es besteht hauptsächlich aus einem verrückten Straßentheater und einer Show.
Çoğunlukla çılgın bir sokak tiyatrosu maçından ve bir şovdan oluşuyor.

So kann man vor einer Show toll Pfunde loswerden.
Gösteri öncesi kilo kaybetmenin harika bir yolu.

Sind die Boote nur Teil einer Show?
Köpekler de gösterinin bir parçası mı?

Wir trafen ihn nach einer Show im Santa Monica Civic Center.
Onunla bir konser sonrası Santa Monica Civic Centerda tanıştık.

Arlena und ich traten zusammen im Chor einer Show auf.
Arlena ile bir gösterinin korosunda birlikteydik.

Eine ehrliche Person in so einer Show hat wohl die meisten Chancen.
Bir şovda en çok dürüst kişilerin potansiyeli var.

College-Mädchen auf eine Hölle einer Show 10:0.
Üniversite kız bir gösteri bir cehennem 10:0.

Wir laden Sie zu einer Show Reise unserer Heimat Projekte in Echt zu sehen.
Gerçek bizim ev projeleri görmek için bir gösteri gezisi davet ediyoruz.

Ich geh mit ein paar Kumpels essen und zu einer Show.
Ben arkadaşlarım yemek için bir gösteriye gideriz.

Welche Elemente einer show, klassifizieren Sie es als eine Space Opera?
Bir gösteri unsurları ne Alan bir Opera olarak sınıflandırır?

Was machen die Hasty Pudding am Ende einer Show? Also… Moment?
Bekle, bekle. Hasty Pudding Şovun sonunda ne yapıyorlar peki?

Wir waren beide in der Besetzung einer Show auf Nickelodeon:"Ray Ray's geheimnisvolle Garage.
Ray Rays Mystery Garage'' adlı Nickelodeon programında beraberdik.

Werde ich daran erinnert, wie viel Mühe sie sich mit dem Mann gibt. Jedes Mal, wenn ich die beiden zusammen in einem Video oder einer Show sehe.
Beyonce ve Jay-Zyi ne zaman videoda ya da sahnede görsem kadınların erkeklerden ne kadar daha çok çaba gösterdiklerini hatırlıyorum.

Ich habe dieses zimmer wegen einer show im casino gebucht.
Casinoda konser için bu otelde yer ayırttım.

Eine Gruppe von uns hatte eine Pause zwischen einer Show und einem Empfang.
Bir grubun defileyle davet arasında molası vardı.

Park. Hr. Wenn Seung Ji-min bei so einer Show auftritt, braucht er bloß über Musik zu sprechen.
Yalnızca müzikten bahsedebilir. Böyle bir programa Seung Ji-min çıkacak olsa Bay Park.

So fühle ich mich zu Beginn einer Show, bevor eine Szene erstrahlt.
Ben de gösterilerimin başında sahnede ışıklar açılmadan önce böyle hissediyorum.

Das ist eine Show.
Bu bir gösteri.

Wir planen eine Show.
Bir gösteri yapmayı planlıyoruz.

Wie hieß die eine Show?- Ja,?
Evet. O şovun adı neydi?

Die ganze Untersuchung ist eine Show.
Soruşturmanın tamamı bir gösteri idi.

Wie hieß die eine Show?- Ja.
O şovun adı neydi? Evet.

Wir bieten ihnen eine Show.
Biz onlara bir gösteri veriyoruz.

Er will nur eine Show.
Sadece bir gösteri istiyor.

Und ich mache eine Show.
Ve bir gösteri hazırlıyorum.

Eine Show, ja!
Bir gösteri, evet!