ERGO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• ergo
• yani
• dolayısıyla
• yüzden
• bundan dolayı
• binaenaleyh

Ergo Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Das ist Ergo.
Bu Ergo.

Ergo, was bedeutet?
Ergo ne demek?

Ich bin Ergo.
Benim adım Ergo.

Ergo, lass das Gas ab.
Ergo, gazı boşalt.

Sie ist nicht hier, ergo.
Burada değil, dolayısıyla.

Ergo: Das sind auf jeden Fall Kopien.
İşte bu yüzden kopya.

Daher, infolgedessen und ergo….
Bu yüzden, sonuç olarak ve binaenaleyh.

Ergo, sie könnte es wieder tun.
Yani yine yalan söyleyebilir.

Es ist nicht real, ergo bedeutungslos.
Gerçek değil. Bu yüzden anlamsız.

Ergo: Zwei unterschiedliche Maschinen.
Yani iki farklı makina.

Ich war kein Gefangener, ergo keine Flucht.
Mahkûm değildim, yani kaçmadım.

Mehr ergo, bessere Gesundheit?
Daha fazla ergo, daha iyi sağlık?

Er ist höchstwahrscheinlich der Killer. Ergo.
Dolayısıyla… Büyük ihtimalle katil o.

Ergo sind wir gute Eltern.
Binaenaleyh, bizler iyi ebeveynleriz.

Ja, ich komme nicht oft dazu,"ergo" zu sagen.
Evet, pek fazla'' bu yüzden demem gerekmez de.

Ergo, wir sind gute Eltern.
Binaenaleyh, bizler iyi ebeveynleriz.

Sie sah ihre tote Mutter, ergo Halluzination.
Annesini gördü. Annesi öldü. Bundan dolayı, sanrı.

Ergo auf dem Parkplatz, ganz einfach.
Yani, otoparkta. Bu kadar basit.

Vor 36 bis 48 Stunden. Ergo, dieser Mann erlag seinen Verletzungen.
Yani bu adam öleli 36 ila 48 saat olmuş.

Ergo, Vorsicht ist am besten, ja.
Ergo, tedbirli olmak en iyisi, evet.

Ist das Geheimnis des geschmeidigsten Cocktails seine Dichte. Ergo.
Bu yüzden, en yumuşak kokteylin sırrı… yoğunluktur.

Salewa Ergo Belay System Sicherungsgerät.
Salewa Ergo Belay İniş Aleti.

Geklemmt hat er übrigens bei beiden, ergo haben wir beide die Hosen an.
Pantolonumuz yırtılmıştı ikimizin de, bu yüzden pantolon aldık.

Ergo sind es nicht seine Verbündeten.
Dolayısıyla onun müttefiki değiller.

Dass mir an House genauso viel liegt wie Ihnen, ergo… Ich war's nicht.
Ben de Housea en az senin kadar değer veririm, yani… Ben yapmadım.

Ergo, Timothy Carter ist nicht Red John.
Dolayısıyla, Timothy Carter Red John değil.

Nein, die Piraten ließen ihn in der Zelle zurück. Ergo sind es nicht seine Verbündeten.
Hayır. Korsanlar Sparrowu hücresinde bıraktı, yani müttefik değiller.

Ergo, Wohltätigkeit tötet kranke Kinder.
Bundan dolayı refah hasta çocukları öldürür.

Salewa Ergo Belay System Sicherungsgerät.
Salewa Ergo Belay System Bağlama Mekanizması.

Ergo, Sie wissen nicht, was es ist.
Yani bunun ne olduğunu bilmediğinizi söylüyorsun.